Bir terör örgütü ile mücadele
etmenin, buna karşın demokrasi ve insan hakları kavramlarına
sıkı sıkıya sahip çıkmanın, her fırsatta çekilen acıları,
akan kanları, gözyaşlarını durdurmak için teröre karşı işbirliği
çağrılarını bıkmadan yorulmadan inanarak yapmanın ve
sonunda yalnız bırakılmanın karşısında yaşanan duyguları
bilir misiniz?
Komşum dediğiniz ülkenin terörü beslediğini, terörün başını
topraklarında barındırdığını, her fırsatta teröristlerin
ülkenize girerek yaşattığı vahşete seyirci kalındığını
bile bile, yıllarca barışçıl yollardan sorunun çözümü için
mücadele verir misiniz?
Sadece terörü yaşatmak isteyen örgütün binlerce gözü yaşlı
anneyi, binlerce masum çocuğu ağlatmasına, hergün insanları
öldürmesine, topraklarınızı yakıp yıkmasına, ülkenizi
uluslararası her zeminde gerçekleri çarpıtarak karalamasına,
gelişmenizi engellemesine ne kadar sabır göstere bilirsiniz?
Yaşanan acılara rağmen, gerçekte ne kadar demokrasiye, insan
haklarına, hukukun üstünlüğüne inanan bir ülke olduğunuzu,
tüm dünya kamuoyuna ispatlayan barışçıl çözümleri her fırsatta
dile getirebilir misiniz?
Türkiye’de yaşanan PKK terörünün öldürdüğü binlerce
masum insana, kadına, çocuğa, gence, yaşlıya ait katliam
fotoğraflarına bakabilir misiniz?
O resimlerdeki cansız vücutlara sevdiklerinizin yüzlerini
yerleştirebilir misiniz? Terörün yok ettiği umutların verdiği
acıyı, sevdiklerinizi kaybetmenin çaresizliği ile ifade
edebilir misiniz?
Teröre karşı işbirliği ve dayanışmanın önemini ve
gerekliliğini, terörün yaşattığı acıların evrensel olduğunu,
çocuklarımızın geleceği için arzu ettiğimiz dünya barışının
uluslararası katkılarla çözülebileceği gerçeğini, lütfen
artık anlar mısınız?
TÜRK ANNELER DERNEĞİ
turkander@geocities.com