Tüm Müslüman aleminin ve milletimizin mübarek Kurban Bayramını en içten sevgi, sağlık, huzur ve barış dileklerimizle kutluyoruz.
Tarih boyunca milletimizin gösterdiği başarılar, birlik ve beraberlik sayesinde olmuştur. Birlikten kuvvet doğar, ayrılık felakete götürür. Bizlere düşen görev, birlik ve beraberliğimizi daima korumak, bölücülere ve teröristlere asla fırsat vermemektir.
Sevgili Peygamberimiz, Müslümanların birliğini bozmak isteyenleri şöyle uyarmıştır:
"Ayrıcalık yapan, bölücülük yapan bizden değildir"
Terörist grupların ve bölücülerin tek hedefi vardır; şiddet yoluyla toplumda panik ve korku yaratarak, demokrasiyi engellemek. Milletimizi Türk-Kürt, Alevi-Sünni, Laik-Antilaik, Sağcı-Solcu diye gruplara ayırarak, kardeşi kardeşe düşman etmek. Çünkü ayrılıkçı teröristler, milletimiz gruplara bölündükçe, yani kaos ortamı derinleştikçe, demokrasinin tamamen rafa kaldırılacağına inanırlar. Çünkü demokrasinin ve hukuk kurallarının olmadığı bir ortamda rahat hareket ederler. Antidemokratik bir ortamı sağlamak için teröre ve şiddete başvururlar. Öğretmen, imam, gazeteci, asker, doktor, mühendis, işadamı, tüccar, polis ayırmaksızın kurşun sıkarlar. Yaş, cinsiyet, din, etnik köken, sosyal statü gözetmeksizin öldürürler.
Yüce kitabımız Kur
’an-ı Kerim’de şöyle buyuruluyor:"Şüphesiz Mü
’minler birbirleri ile kardeştirler. Öyle ise dargın olan kardeşlerinizin arasını düzeltiniz."İslam, kardeşlik dinidir. Kardeşlik duygusu Müslümanların birbirini sevmesi ile gerçekleşir ve güçlenir.
Görülüyor ki, dünya üzerinde varlığımızı devam ettirebilmemiz; milli birlik ve bütünlüğümüzü korumakla, birbirimizi sevmekle mümkündür. Bunun şartı da, vatandaşlarımız arasındaki sevgi bağlarının ve kardeşlik duygularının kuvvetli olmasıdır.
Milletçe huzur ve mutluluk içinde yaşayabilmemizin şartlarından biri de birbirimize karşı hoşgörülü davranmaktır. Milletimiz, hoşgörü ve demokratik tavrını tarihin her döneminde göstermiştir. Yunusları, Mevlanaları yetiştiren bu millet, onların insan sevgisini özünde yaşamış ve kendi dininden, mezhebinden, milletinden olmayan diğer insanlara da bu sevgi ve hoşgörüyle muamele etmiştir.
Son dönemde terör örgütleri, insanlarımızın dini inançlarını istismar ederek, gelir temin etmek amacıyla "yardım" adı altında faaliyetler yürütüyorlar. Bu terör gruplarına verilecek paraların, ülkemizin milli birlik ve beraberliğini bozmaya yönelik faaliyetler için harcandığının bilincinde olalım.
21. Yüzyıla girerken hep beraber, ülkemizi yıldızı parlayan bir ülke konumuna getirelim. Terör örgütlerinin eliyle ülkemizi tarih sahnesinden silmek isteyenlere de, tıpkı Malazgirt, Kosova, Mercidabık, Çanakkale ve son olarak da Kurtuluş Savaşı
’nda olduğu gibi, omuz omuza vererek, izin vermeyelim.Vatanımızı bölmek isteyenlere, milli ve dini mukaddesatlarımıza hakaret ve saygısızlık edenlere karşı, "BİRLİK" ve bütünlüğümüzü kale gibi ayakta tutmak zorundayız. Birlik ve bütünlüğümüzü korursak, ülkemizi bölmek ve parçalamak isteyen terör grupları yok olmaya mahkumdurlar.
Nice bayramlara, hep beraber, barış ve huzur içinde…