Official Web Presentation of
Oktay Ahmed

SAMPLE WORKS

CV
Bibliography
Sample works
Pics
Links

Go to initial page

E-mail

 

SİMİT POĞAÇALARININ DEFANSI

Yatsı namazından sonra olur olmaz sohbetler yapılmaz derler ya, ben de o akşam erken yatmayı tasarladım. Sağ kol üzerine yatıyorum. Sağ elim, yanağımın altında. Henüz besmele çekerken, dışarıda biri: "pıst, pıst, pıst" diye fısıldadı. Bu o olacak. Şifremiz buydu. O sureyi bitirdikten sonra, balkona çıktım. "Atla" dedi. Kotumu giydim ve fırladım. Nereye gideceğimizi söylemedi.
İlkönce simit poğaçaya gittik. Ben çok korkttum. Ehliyetini henüz almıştı. Bir bakarsın yapıştırırız suratımızı duvara. Allah korudu bizi. Sağ salim yetiştik. İğreniyordum, ama hatırını kırmadım. Yedim. İki tane. Dışarıda iki araba çarpıştılar. Tam bizim önümüzde. Kendi gözlerimle gördüm kazayı. Biri öldü, üçü de yaralandı. Komadaydılar.

Vakit geçince, sokaklara köpekler hâkim olmaya başladılar. Birileri iktidarda, ötekileri muhalefette. Darbe girişimleri oluyor. Başarısız. İniltiler. Bir kısmı eşkıya soyunmuş, gelen geçene hesap soruyor. Biraz ötede, küçük bir grup savaş ediyor. Uzaktan liderin dediklerini uyguluyorlardı.

Dostum simit poğaçalarını yedi. Arabaya gidinceye dek, defans oynadık.

KİTAPÇININ HABERİ

Bir gün şefim, yine beni odasına çağırdı. Kapıyı kapatmamı söyledi. Bu, sana söyleyeceğim birkaç kötü sözüm var, anlamına geliyordu. Otur, dedi. Benden herkes şikâyetçiymiş. Allah Allah. Ne yaptım ki? İşe geç geliyormuşum, haberlerin sırasını alt üst ediyormuşum, dolayısıyla da haberler benden ötürü geç tamamlanıyormuş. Şaşakaldım. Hiçbir zaman en az bile olsun işi aksatmam. Herkes şahidim. Şefimin önerilerini kabul ettim.

Artık saat onbirden bir saniye bile sonra gelmiyordum. Maalesef, haber sorumluları henüz onikide geliyorlar. Olsun, dedim, ben işimi gerektiği gibi yapayım da, onlar ne isterseler yapsınlar, diye düşündüm.

Kim bilir kaçıncı kez, şefim yine beni "rapora" çağırdı. Yine benden şikâyet etmişler. Hayret ya. Acaba nerede "yanlış" bir adım yaptım? Eve giderken, onları sormamışım. Bak bak. Onlar şefimizi bir defacık olsun dinlemediler, ama kendilerini herkes soracakmış. Olağan şey değil. Oysa, işimiz bitmeden eve gittiğim sadece bir defa oldu. Çok acil bir işim vardı. O zaman da, gündeliğimin kesilmesi yerine, birkaç gündeliğim yazılmadı.

Başa çıkamadım. Kitap okumak istiyorum, kitap kahramanları niçin kitap okuduğumu soruyorlar. Ertesi gün, niye başka kitap okumadığımı söylüyorlar. Bir başka gün, kitabı henüz bitiremediğim için şikâyette bulunuyorlar. Hristiyanlarda karganın bir anlamı var. Harfler bilirler. Masallar kuş başı yapıldı, kitaplar yakıldı. Havalar soğukmuş da.

visitors since April 05, 2001.
All materials presented here are copyrighted.
© Oktay Ahmed, 1997-2001. <www.OktayAhmed.com.mk> <Oktay@OktayAhmed.com.mk>

1