WEBLOG UYGULAMALARI

VE INTERNET MEDYASINA ETKİLERİ

 

Osman Köroğlu (MA)

Marmara Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Bilişim Anabilim Dalı

osmankoroglu@yahoo.com

 

ÖZET. Çalışmada metin tabanlı iletişim ortamının Web üstündeki gelişimi ile ortaya çıkan weblog teknolojisinin Internet tabanlı gazetecilik açısından sunduğu imkânlar özetleniyor. Bu konuda yapılacak daha ileri seviyedeki araştırmalar için bir temel ortaya konuyor.

 

ABSTRACT. In this paper, weblog technologies summarized from the development point of text based communications on the Web, its possibilities for internet journalism explained and presented an idea base for future research.

 

1. Giriş

 

Bilgisayar yönlenimli iletişim (Computer mediated communication) alanındaki son zamanlardaki gelişmelerden biri de webloglardır. Weblog kelimesi ilk olarak, "Web" ve "Log" kelimelerinin birleşmesinden oluşmuş, zamanla weblog olarak isimlendirilmiştir. Web, hipermetin transfer protokolü üstünden metin, grafik, ses ve hareketli görüntü kaynakları sunan ve birbirleri ile bilgisayar ağları üzerinden haberleşen Internet sayfalarının tamamına verilen isimdir. Log, İngilizce kelime karşılığı olarak, iletilen ya da alınan bilgilerin yazılı olarak kayıt altına alınmasıdır. Uygulamalar yaygınlaştığında weblog tabiri "blog" olarak kısaltılmıştır. Daha resmi konuşmalarda "weblog", halk diline daha yakın konuşmalarda "blog" olarak adlandırılır.

 

Webloglar ve bunlarla ilgili web sitelerinin tamamına birden blogosfer (blogosphere) adı veriliyor. Mart 2003'te Oxford English Dictionary'ye de weblog kelimesi eklenmesiyle kavram resmi olarak ortaya konmuş oldu[1].

 

Bir weblog ya da blog, kısaca web üzerinden erişilebilen kişisel bir jurnal ya da günlüktür. Kişinin dünyayla paylaşmayı istediği şeyleri içerir[2]. Bir weblog sahibi olan ve güncelleyen kişiye blogger adı verilir. Webloglar teknik bilgisi olmayan kullanıcıların bu işi yapmasını mümkün kılan yazılımlar ve araçlar yardımıyla genelde günlük olarak güncellenirler. Bir weblog üstündeki içerikler kronolojik olarak sıralıdırlar ve en üstte en güncel olan içerik yer alır[3].

 

Webloglar yeni gazetecilik biçimlerinin, etkileşimliliğin ve sanal toplulukların ortaya çıktığı yerlerdir[4]. Buralarda sıradan insanlar köşe yazarı, haberci, analist, yayıncı rollerinden istediklerini üstlenebilir ve istedikleri alanda içeriği geleneksel medyadakinden daha fazla tartışmaya açık olan siteler, webloglar oluşturabilirler. Biçim olarak günümüzdekilere benzemese de ilkler arasında kabul edilen Matt Drudge’a ait olan site bunlar arasında sayılabilir[5].

 

Webloglar iki temel türe ayrılır: Sadece bir yazarın kişisel olarak içerik girdiği siteler ve birden çok yazarın genel başlıklar altında içerik girdiği sanal topluluk siteleri. Daha çok forum mantığıyla hareket eden ikinci tür sitelere slashdot.org ve kuro5hin.org örnek verilebilir[6].

 

Aslında weblog siteleri, gazetelere gönderilen editöre mektup köşelerine benzetilebilir. Ancak editör aslında yoktur ya da Internet’teki okurlar bir arada editör olarak kabul edilebilir. Aynı zamanda içerik, imlâ kontrolü, kaynak doğrulama gibi konular da önemli değildir.

 

Genel olarak elektronik iletişim ve doğrudan webloglarla ilgili sayılabilecek 10 önemli özellik Orihuela tarafından şöyle ortaya konuyor[7]: Okurları dinleyiciden (audience) kullanıcıya dönüştürür, medyanın ne olduğundan çok içeriğe dikkati çeker, tek biçimli monomedyadan çok biçimli multimedyaya yönelimi sağlar, periyodik değil gerçek zamanlıdır, iletişimde temel sıkıntılar ortadan kalkar ve yer gibi az bulunan unsurlar bol bulunur hale gelir, editör yönelimli durumdan kimsenin kontrol etmediği duruma geçilir, dağıtım veya yayım özelliğinden erişim özelliğine geçilir, tek yönlü değil etkileşimlidir, lineer değil hipermetinseldir, veriden (data) çok, irfan (knowledge) ortaya çıkar.

 

2. Kısa Weblog Tarihi

 

1997 yılı Aralık ayında robotwisdom.com sitesinin kurucusu Jorn Barger tarafından weblog ismiyle anılmaya başlanan sitelerden listelenebilenler 1999 yılında 23 taneydi(Blood, 2000). Kısa sürede, bu tarz siteleri üretmeye başlayan bir topluluk ortaya çıktı. peterme.com sitesi kurucusu Peter Merholz, 1999’da weblog kavramını blog olarak ifade etmeye başlayınca, bu tarz sitelerin editörü olan kişilere de blogger denilmeye başlandı. 1999’un sonuna doğru weblog siteleri hızla artmaya başladı. portal.eatonweb.com sitesinde Brigitte Eaton tarafından oluşturulan weblog siteleri listesine girebilmek için tek bir kriter vardı: Tarihlere göre girilmiş bilgilerle oluşmuş bir site olmak.

 

1999 Haziran’ında pitas.com adresinde kişisel weblog sitesi oluşturmak için kullanılabilen Pitas adlı araç sunulmaya başlandı. weblog üretimini hızlandıran bu araçlara yenileri eklendi: Ağustos 1999’da Pyra (pyra.com), Blogger (blogger.com) ve Groksoup (groksoup.com) sunuldu. 1999 yılı sonunda Edit This Page (editthispage.com) ve Velocinews adlı araçlar da diğerleri gibi ücretsiz, kolay ve hızlı kişisel weblog siteleri üretmek isteyen bireylere sunuldu. 2003 yılı Şubat ayında Google Internet şirketi, Blogger'ı satın alması ve araç çubuğuna “Blog This!” butonunu yerleştirmesi weblog dünyasıyla tanışan insan sayısını artırdı. Günümüzde 9 milyonun üstünde İngilizce weblog sitesi yayındadır[8].

 

Orijinal weblog siteleri link vermek fikri çerçevesinde şekillendiler. Bunlar linkler, yorumlar, kişisel düşünceler ve deneme denebilecek metinlerden oluşan sitelerdi. Bu siteleri yapabilmek için ya HTML kodlamayı eğlence amacıyla öğrenmek gerekiyordu ya da ticari Web siteleri üreten ve iş sonrası sıkıntısını kendi sitesine yazarak gideren bir kişi olmak(Blood, 2000).

 

Güncel weblog sahiplerinin çoğu hala aynı şekilde Internet’te çok fazla bilinmeyen web sitelerine linkler veriyor ve dikkat çekici olan haberlere atıfta bulunup yorum yapıyorlar. Bir konuda uzman olan bir kişi, o konuyla ilgili haber metnine yorum yazarak o haberdeki doğruluk oranını, varsa eksiklikleri ya da abartıları ve başka haberlerle karşılaştırmalı olarak söz konusu haberin konumunu anlatabilir.

 

Webloglar okurlara faydalı bir filtreleme özelliği sunuyor. Çeşitli Web sayfaları okurlar için önceden dolaşılmış oluyor ve en dikkat çekici, en saçma ya da en uygunsuz olanlar onlar için seçilmiş oluyor.

 

Weblog editörleri, kurumsal haber sitelerini sadece bir göz atarak inceleyen sıradan Internet kullanıcılarının kolayca gözden kaçırabileceği makalelere atıfta bulunarak, az bilinen kaynaklarda yer alan yazıları ayıklayıp ilave bilgiler, alternatif görüşler ve yorumlar ekleyerek, haberlerin yayılmasında ve sıradan okurlar tarafından yorumlanmasında önemli roller üstleniyorlar. Bu sayede haberleri yapan habercilerin konu hakkındaki tecrübelerini, bilgilerini ve haberin yapılışının ardında yatan saklı gerçekleri sorgulama fırsatımız oluyor. Haberlerin linklerini bir başlık altında karşılaştırmalı olarak toplayan bir weblog editörü, katılımcı medya konusunda örnek bir uygulama ortaya koymuş olur.

 

Zamanla bloglar başka şekilde bir değişime daha uğradılar. Sadece haberlere ve makalelere link vermek değil, işe giderken karşılaşılan bir şeyle ilgili yorum yapmak, hafta sonunda katıldığı etkinliği anlatmak, herhangi bir konu ya da kavram hakkında kısaca düşüncelerini ifade etmek de geçerli bir tarz haline geldi. Yazılı metinler yerine resim, ses ve video dosyaları gibi farklı formattaki dosyalara linkler verilmeye başlandı. Böylece ilk başta anlattığımız web sitelerini filtreleyen weblog tarzı ile kişisel jurnal tarzındaki blog tarzı iki temel weblog üslûbunu oluşturdu.

 

Sıradan kullanıcılar da weblog üretim araçları yoluyla ürettikleri sitelerde, kendileri için önemli olan şeyleri, olaylar karşısında kendilerinde uyanan düşünceleri ve medya ya da hükümete yönelik eleştirilerini yayınlayabilir oldular. Bu Internet’in serbestçe düşünceleri ifade edebilmek adına, sadece web kodlamayı bilenlere ait olduğu yanılgısını yenmek için ele geçmiş çok önemli bir fırsat. Bu sayede sıradan kullanıcılar pasif dinleyici, izleyici ve okuyucu durumundan çıkıp, içerik tüketen değil üreten yaratıcı zihinler oluyorlar.

 

3. Weblog Üretim Araçları

 

Bu alanda en bilinen iki örnek Blogger ve Metafilter. Bu iki araç arasındaki temel fark, Blogger’da sunulan içerik girme arayüzünün boş bir form kutusundan oluşması. siteyi oluşturan kişi herhangi bir Web tarayıcısından buraya erişerek, bir linkten normal bir metne kadar ne isterse girebiliyor. Metafilter tarafından sunulan Web arayüzü ise, yazara üç form kutusu sunuyor: ilki atıfta bulunulan sitenin adresi için, ikincisi içeriğin başlığı için, üçüncüsü ise yazarın eklemeyi isteyebileceği herhangi bir yorum ya da içerik için. Blogger’ın avantajı, yazarın aklından geçeni bir link bulmadan siteye ekleyebilmesinde yatıyor[9]. Metafilter, yazara bir link vermesini ve bir yorum yapmasını öğretirken, Blogger bunu yapmıyor[10].

 

4. Weblog-Gazetecilik İlişkisi

 

Webloglar oldukça kişisel olduklarından ulusal veya geniş çaplı gazetecilik siteleri ile karşılaştırılırken dikkat edilmesi gerekir. Burada önemli iki özellik doğruluk ve genelliktir. İçeriklerin denetimi ve doğruluk açısından sınanması tamamen okurlara bırakılmış durumdadır. İçeriklerin genel olmayacağı, kısıtlı bir sosyal çevreyi ilgilendireceği de düşünülebilir. Bu durum yerel habercilik açısından çok önemli bir avantaj sağlar. Aslında haber, tanımı itibariyle belirli konularla ilgili yeni gelişmelerin zamanında aktarılmasıdır. Bu yüzden yerel, sektörel, ulusal ya da uluslararası içerikli haberlerin yazıların analiz ve yorumların haber olmak bakımından aralarında bir fark yoktur denebilir.

 

Gazeteler tek başlarına varolmadan önce de kişisel olarak topladıkları bilgileri ilgililere ulaştıran bireyler yani gazeteciler vardı. Gazeteciler bu bilgilerini yayınladıklarında kullandıkları ortam zamanla değişti, haber yayınlama süreçleri de işletmecilik kültürü ile gazetecilik halini aldı. Ancak kişisel web siteleri olarak görülebilecek webloglar ile gazetecilik yeniden ilk günlerine dönmüş durumda denebilir.

 

İçerikleri sistematik bir süreçle işlenmese de, tüm webloglar gazetecilik açısından değerli olabilecek içeriklerin sunulduğu yerlerdir. Basılı yayınlar üstlendikleri eşik bekçiliği rolünü artık web tabanlı yayınlara bırakıyorlar. Web tabanlı yayınlar arasında en özgür fikirlerin serbestçe yer aldığı yerler de webloglar. Herhangi bir yerde gerçekleşen bir protesto gösterisi geleneksel medyada tam olarak yer alamazken, oradaki bir gösterici video kamerası ile akan medya (streaming media) teknolojisi ile ses ve görüntüyü Web yoluyla ilgililere aktarabilir[11]. Weblog sahibiyse dosyaları orada kendi yorumlarıyla birlikte yayınlayabilir. Bu amatör bir gazetecilik çalışmasıdır.

 

Geleneksel medyaya olan güvenin tüm dünyada azalması, alternatif medya olarak Internet ve dolayısıyla weblogların dikkat çekmesini sağladı. Webloglar ile, geleneksel medyanın sunabileceğinden çok daha fazla çeşitli aydınlatıcı farklı görüş erişilebilir hale geldi. Webloglar başkalarınca denetlenip ondan sonra yayınlanan içerikler barındırmadığından yaratıcı özgürlük sunuyorlar. Sadece bir tuşa basılarak, hazırlanan içeriğin yayınlanmasına imkân verdiklerinden anındalık sunuyorlar. Okurlardan anında yorum alabilmek sayesinde etkileşimlilik sunuyorlar. Geleneksel yayıncılıktaki gibi belli demografik ve kültürel özellikteki okur kitlesi hedeflenmediğinden konu ve yorumla ilgili herkese ulaşılabiliyor.

 

5. Örnek Uygulamalar

 

Türkiye'de en bilinen weblog olan hafif.org sitesi açık kaynak kodlu içerik yönetim platformu Drupal ile hazırlanmış. Alt yapıda, RedHat Linux üzerinde çalışan, Apache, MySQL ve PHP teknolojileri kullanılmış. Aynı biçimde Türk kullanıcıları hedefleyen turklog.com sitesi, kendi weblog sitesini hazırlamak isteyenler için hizmet veriyor[12]. Türkiye’de Kaynak Yayın Tanıtım tarafından yayınlanan aylık iletişim teknolojileri dergisi Tele.com.tr’nin yayın yönetmeni, genel koordinatörü, editör yardımcısı, reklâm sorumlusu, hatta muhasebecisi ve ofisboyu, hafta boyunca http://blog.tele.com.tr adresindeki blog’larını güncelleyerek hem okurlarıyla, hem de telekomünikasyon sektörüyle olan bağlarını kuvvetlendirmeyi amaçlıyor.

 

Sadece MSN'in bloglara ayırdığı 'blogosferde' toplam 7 milyon blog var ve her gün 100 bin yeni blog yaratılıyor. Blog arama motoru Technorati'nin araştırmasına göre, 2003'ün başında 100 bin blog varken, bu sayı Nisan 2005'te 8 milyon 700'ü aşıyor[13]. Yurtdışında bilinen ve takip edilen weblog siteleri arasında andrewsullivan.com, buzz.weblogs.com, medianews.org sayılabilir.

 

PubSub.com adresindeki ücretsiz uygulama sayesinde 9 milyondan fazla sayıda weblog sitesindeki gelişmeler takip edilebiliyor[14]. Uygulama özellikle yurtdışındaki gazeteciler için yeni haber konuları bulmak, anekdotlar, eğilimler konusunda bilgilenmek adına faydalı bir uygulama olarak görülüyor. Uygulamanın sağladığı avantajlar arasında şunlar var: Herhangi bir konuda 9 milyon 83 bin 318 (23 Mart 2005 itibariyle) ayrı weblogdan hangisinde yeni bir içerik bulunduğu takip edilebilir, haber kaynağı olabilecek kişilerle irtibata geçebilmek için o konuda yazan weblog sahipleri ile irtibata geçilebilir, hâlihazırda düzenli arama yapılabilen webloglara ilişkin temel bilgiler öğrenilebilir. 2001 yılında başlayan Blogdex projesi ile ise webloglardaki güncellemeler, verilen linkler ve değişiklikler takip ediliyor[15].

 

12 ülkeyi etkileyen tsunami felaketinin hemen ardından kurulan webloglar klasik medyanın yer darlığı sebebiyle veremediği faydalı bilgileri geniş kitlelere iletmişlerdi(Öymen, 2005). İleri bilgi toplumu ülkelerinde birçok gazete/TV tarafından haberin ana hatları çiziliyor, ayrıntı isteyen okur/izleyici de Web sitesine yönlendiriliyor.

 

Basın fotoğrafçısı David Gill, Irak’ta bulunan İngiliz birliklerinin günlük hayatlarını anlatmak için shot2bits.com/blog adresinde hazırladığı weblog’u kullanıyor(Gill, 2005).

 

Webloglar artık sadece metinlerle de kısıtlı kalmıyor. Podcasting denilen bir yöntem sayesinde MP3 dosyaları biçiminde kaydedilen sesli yorumlar ve çeşitli konularda bilgi içeren kayıtlar sitelerden ilgili dinleyicilere ulaştırılıyor. Podcasting, iPod adlı MP3 player donanımının yaygın kullanımı sonunda ortaya çıkan bir kavram. Doppler gibi “podcatcher” denilen programlar sayesinde bu tür siteler takip edilebiliyor.

 

Genel olarak weblog yazarlarının belli bazı kurallar çerçevesinde sitelerini şekillendirmeleri için de bazı girişimler ortaya konuyor. Bunlar arasında “Bloggers' Code of Ethics” adı verilen bir dizi kural en dikkat çekici olanı[16].

 

13 Ocak-21 Mart 2005 tarihleri arasında Amerika’da 2871 Internet kullanıcısı ile yapılan bir araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 9’u weblog sitesine sahip ve yüzde 25’i de weblog sitelerini takip ediyor[17].

 

6. Sonuç

 

Webloglar bildiğimiz anlamda Internet gazeteciliği sunmuyor ancak gazetecilik için kullanılabiliyorlar. Webloglar geleneksel medyanın yerini alacak gibi görünmüyorlar. Ancak her zaman için geleneksel medyaya –bazen muhalefet eden- bilgi kaynakları olarak varlıklarını sürdürecekler. Geleneksel medya weblogları yapacağı haberlerle ilgili çıkış noktası olarak kullanacak[18].

 

Normalde bir gazetecilik çalışmasından beklenenler ilk elden araştırma, birden çok kaynak kullanma, farklı görüşleri içerme, kaynakların doğrulanması, yayın öncesi editoryal hazırlık ve haber ile yorum arasındaki farkın vurgulanmasıdır. Ancak genelde webloglarda görülen, ikinci ya da üçüncü elden haberlerin yayınlanması, tek bir kaynağa birçok atıf, sadece yazarın görüşleri, kaynakların doğrulanmasına gerek duyulmaması, anında yayınlama sebebiyle çeşitli hatalar, kişisel yorum ve temel gerçeklerin bir karışımıdır.

 

Yurtdışındaki örneklerde, üstünde olduğu haber çalışmasıyla ilgili bir notu kendi weblog sitesine yerleştiren ve okurların yorum ve yönlendirmelerini değerlendiren bazı gazeteciler gelecekte yaygınlaşacak bir mesleki pratiği de başlatmış oluyorlar. Burada üstünde durulan nokta, okur ve geleneksel haber yazarı arasındaki etkileşimlilik. Kabullenilen gerçek ise, bir konuda haber yazan bireyin, haberin okuyucularının toplamından daha az şey bilebileceği. Haberciyle okur arasındaki bu ilişki gazeteciliğin, sadece öğretmenin konuştuğu bir dersten çok, karşılıklı konuşma ya da seminer haline gelmeye başladığını gösteriyor. Kişilerin haber kabul ettikleri şeyler aslında kendilerini en çok ilgilendiren şeylerdir. Ancak Internet ve weblogların ortaya çıkışına kadar, sadece eşik bekçilerinin belirledikleri şeyler haberdi. Eğer belli bir kitleyi sürekli okur haline getirebiliyorsak, artık ulusal, uluslararası konulardaki gelişmeler hakkındaki düşüncelerimiz yanında, ailemizle ilgili gelişmelerden, sadece çocuğumuzun anaokulu ile ilgili düşüncelerimize kadar haber haline geliyor. Aynı zamanda bireyler bunları sadece okumakla kalmıyor, istedikleri şekilde üretebiliyorlar.

 

Webloglar yayıncılık açısından çok önemli ortamlar olabilir. Ancak elektronik ortamda katılımcı tartışma fırsatları sunup sunmadıkları tartışılmalıdır[19].

 

 

Kaynaklar

 

(Blood, 2000)   Blood, Rebecca. "Weblogs: A History and Perspective", Rebecca's Pocket. 07 Eylül 2000

 

(Öymen, 2005) Öymen, Edip Emil. BThaber Gazetesi, E-Toplum, s.8, 10-23 Ocak 2005

 

(Gill, 2005)       Gill, David. “Blogging In Basra”, ViaInmarsat Magazine, s.24, January-March 2005

 

(Köroğlu, 2002)            Köroğlu, Osman. “Mobil İletişim, Etkileşimli Yayıncılık ve Türkiye’deki Uygulamalar”, s.124, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Bilişim Yüksek Lisans Tezi, 2002

 

(Huffaker, 2004)          Huffaker, David. “The educated blogger: Using weblogs to promote literacy in the classroom”, First Monday Volume 9 Number 6, June 2004

 

(Esposito, 2004)          Esposito, Joseph J. “The devil you don’t know: The unexpected future of Open Access publishing”, First Monday Volume 9 Number 8, August 2004

 

(Deuze, 2001)  Deuze, Mark. "Online Journalism: Modelling the First Generation of News Media on the World Wide Web", First Monday, Volume 6, Number 10, October 2001

 

 

 

Özgeçmiş

Osman Köroğlu, MA. 20.10.1978’de Eskişehir’de doğdu. İlköğrenimini tamamladıktan sonra, 1995’te M.Ü. Gazetecilik Bölümü’nü kazandı. 1999’da Bilişim İhtisas Programı’ndan lisans, 2002’de de master derecesini aldı. 1998-2005 arasında ulusal bilişim yayınlarında editör olarak çalıştı. Halen aylık Bilgi Çağı dergisinin editörü ve M.Ü. bilişim doktora öğrencisidir. He was born in Eskisehir 20.10.1978 and graduated from Marmara University as a specialist in ICT Journalism in 1999. He has MA on ICT Journalism in 2002. 1998-2005 he worked as a technology editor for publishing and broadcasting media. He is studying for doctoral degree on ICT at Marmara University and working as content editor of monthly Bilgi Cagi.



[1] http://mcfinland.vassar.edu/ Erişim: Nisan 2005

[2] http://www.brilliant-id.com/site/index.php?action=3, Erişim: Mart 2005

[3] http://www.matisse.net/files/glossary.html, Erişim: Mart 2005

[4] http://www.ojr.org/ojr/lasica/1017958873.html Erişim: Nisan 2005

[5] htpp://www.drudgereport.com Erişim: Nisan 2005

[6] http://www.ojr.org/ojr/lasica/1019165278.php Erişim: Nisan 2005

[7] Orihuela, José Luis PhD. "Blogging and the eCommunication Paradigms: 10 principles of the new media scenario", http://mccd.udc.es/orihuela/blogtalk/ Erişim: Mart 2005

[8] http://www.poynter.org/content/content_view.asp?id=80219, Erişim: Mart 2005

[9] http://www.blogger.com, Erişim: Mart 2005

[10] http://www.metafilter.com, Erişim: Mart 2005

[11] http://www.ojr.org/ojr/lasica/1017958873.html Erişim: Nisan 2005

[12] http://www.nahnu.org/index.php?page_id=291 (Türkçe weblog adresleri) http://portal.eatonweb.com (Ülkelere ve dillere göre 26 bin 334 weblog adresi) Erişim: Nisan 2005

[13] http://www.milliyet.com.tr/2005/04/25/business/bus16.html Erişim: Nisan 2005

[14] http://www.poynter.org/content/content_view.asp?id=80219, Erişim: Mart 2005

[15] http://www.blogdex.net Erişim: Nisan 2005

[16] Osman Köroğlu, “Weblog Âleminin Etik Kuralları”, http://www.mutasyon.net/kultur/makaleler/okoroglu/default10.asp Erişim: Nisan 2005

[17] http://www.pewinternet.org/PPF/p/1083/pipcomments.asp Erişim: Mayıs 2005

[18] http://www.ojr.org/ojr/lasica/1019165278.php Erişim: Nisan 2005

[19] Krause, Steve. "Blogs as Collaborative Writing Tools: A Modest Experiment", http://people.emich.edu/skrause/ Erişim: Nisan 2005

1