WEBLOG UYGULAMALARI
VE INTERNET MEDYASINA ETKİLERİ
Osman Köroğlu (MA)
Marmara Üniversitesi İletişim Bilimleri
Fakültesi Bilişim Anabilim Dalı
ÖZET. Çalışmada metin tabanlı
iletişim ortamının Web üstündeki gelişimi ile
ortaya çıkan weblog teknolojisinin Internet tabanlı gazetecilik
açısından sunduğu imkânlar özetleniyor. Bu konuda
yapılacak daha ileri seviyedeki araştırmalar için bir
temel ortaya konuyor.
ABSTRACT. In this paper, weblog technologies summarized from the
development point of text based communications on the Web, its possibilities
for internet journalism explained and presented an idea base for future
research.
1.
Giriş
Bilgisayar yönlenimli iletişim (Computer
mediated communication) alanındaki son zamanlardaki gelişmelerden
biri de webloglardır. Weblog kelimesi ilk olarak, "Web" ve
"Log" kelimelerinin birleşmesinden oluşmuş, zamanla weblog
olarak isimlendirilmiştir. Web, hipermetin transfer protokolü
üstünden metin, grafik, ses ve hareketli görüntü
kaynakları sunan ve birbirleri ile bilgisayar ağları
üzerinden haberleşen Internet sayfalarının tamamına
verilen isimdir. Log, İngilizce kelime karşılığı
olarak, iletilen ya da alınan bilgilerin yazılı olarak
kayıt altına alınmasıdır. Uygulamalar
yaygınlaştığında weblog tabiri "blog" olarak
kısaltılmıştır. Daha resmi konuşmalarda
"weblog", halk diline daha yakın konuşmalarda
"blog" olarak adlandırılır.
Webloglar ve bunlarla ilgili web sitelerinin
tamamına birden blogosfer (blogosphere) adı veriliyor. Mart 2003'te
Oxford English Dictionary'ye de weblog kelimesi eklenmesiyle kavram resmi
olarak ortaya konmuş oldu[1].
Bir weblog ya da blog, kısaca web üzerinden
erişilebilen kişisel bir jurnal ya da günlüktür. Kişinin
dünyayla paylaşmayı istediği şeyleri içerir[2].
Bir weblog sahibi olan ve güncelleyen kişiye blogger adı
verilir. Webloglar teknik bilgisi olmayan kullanıcıların bu
işi yapmasını mümkün kılan yazılımlar
ve araçlar yardımıyla genelde günlük olarak
güncellenirler. Bir weblog üstündeki içerikler kronolojik
olarak sıralıdırlar ve en üstte en güncel olan
içerik yer alır[3].
Webloglar yeni gazetecilik biçimlerinin,
etkileşimliliğin ve sanal toplulukların ortaya
çıktığı yerlerdir[4].
Buralarda sıradan insanlar köşe yazarı, haberci, analist,
yayıncı rollerinden istediklerini üstlenebilir ve istedikleri
alanda içeriği geleneksel medyadakinden daha fazla
tartışmaya açık olan siteler, webloglar
oluşturabilirler. Biçim olarak günümüzdekilere
benzemese de ilkler arasında kabul edilen Matt Drudge’a ait olan
site bunlar arasında sayılabilir[5].
Webloglar iki temel türe ayrılır: Sadece
bir yazarın kişisel olarak içerik girdiği siteler ve
birden çok yazarın genel başlıklar altında
içerik girdiği sanal topluluk siteleri. Daha çok forum
mantığıyla hareket eden ikinci tür sitelere slashdot.org ve
kuro5hin.org örnek verilebilir[6].
Aslında weblog siteleri, gazetelere gönderilen
editöre mektup köşelerine benzetilebilir. Ancak editör
aslında yoktur ya da Internet’teki okurlar bir arada editör
olarak kabul edilebilir. Aynı zamanda içerik, imlâ
kontrolü, kaynak doğrulama gibi konular da önemli değildir.
Genel olarak elektronik iletişim ve doğrudan
webloglarla ilgili sayılabilecek 10 önemli özellik Orihuela
tarafından şöyle ortaya konuyor[7]:
Okurları dinleyiciden (audience) kullanıcıya
dönüştürür, medyanın ne olduğundan
çok içeriğe dikkati çeker, tek biçimli
monomedyadan çok biçimli multimedyaya yönelimi sağlar,
periyodik değil gerçek zamanlıdır, iletişimde temel sıkıntılar
ortadan kalkar ve yer gibi az bulunan unsurlar bol bulunur hale gelir,
editör yönelimli durumdan kimsenin kontrol etmediği duruma
geçilir, dağıtım veya yayım özelliğinden
erişim özelliğine geçilir, tek yönlü değil
etkileşimlidir, lineer değil hipermetinseldir, veriden (data)
çok, irfan (knowledge) ortaya çıkar.
2.
Kısa Weblog Tarihi
1997 yılı Aralık ayında
robotwisdom.com sitesinin kurucusu Jorn Barger tarafından weblog ismiyle
anılmaya başlanan sitelerden listelenebilenler 1999 yılında
23 taneydi(Blood, 2000). Kısa sürede, bu tarz siteleri üretmeye
başlayan bir topluluk ortaya çıktı. peterme.com sitesi kurucusu
Peter Merholz, 1999’da weblog kavramını blog olarak ifade
etmeye başlayınca, bu tarz sitelerin editörü olan
kişilere de blogger denilmeye başlandı. 1999’un sonuna
doğru weblog siteleri hızla artmaya başladı. portal.eatonweb.com
sitesinde Brigitte Eaton tarafından oluşturulan weblog siteleri
listesine girebilmek için tek bir kriter vardı: Tarihlere göre
girilmiş bilgilerle oluşmuş bir site olmak.
1999 Haziran’ında pitas.com adresinde
kişisel weblog sitesi oluşturmak için kullanılabilen
Pitas adlı araç sunulmaya başlandı. weblog üretimini
hızlandıran bu araçlara yenileri eklendi: Ağustos
1999’da Pyra (pyra.com), Blogger (blogger.com) ve Groksoup (groksoup.com)
sunuldu. 1999 yılı sonunda Edit This Page (editthispage.com) ve
Velocinews adlı araçlar da diğerleri gibi ücretsiz, kolay
ve hızlı kişisel weblog siteleri üretmek isteyen bireylere
sunuldu. 2003 yılı Şubat ayında Google Internet
şirketi, Blogger'ı satın alması ve araç
çubuğuna “Blog This!” butonunu yerleştirmesi
weblog dünyasıyla tanışan insan sayısını
artırdı. Günümüzde 9 milyonun üstünde
İngilizce weblog sitesi yayındadır[8].
Orijinal weblog siteleri link vermek fikri
çerçevesinde şekillendiler. Bunlar linkler, yorumlar,
kişisel düşünceler ve deneme denebilecek metinlerden
oluşan sitelerdi. Bu siteleri yapabilmek için ya HTML
kodlamayı eğlence amacıyla öğrenmek gerekiyordu ya da
ticari Web siteleri üreten ve iş sonrası sıkıntısını
kendi sitesine yazarak gideren bir kişi olmak(Blood, 2000).
Güncel weblog sahiplerinin çoğu hala
aynı şekilde Internet’te çok fazla bilinmeyen web
sitelerine linkler veriyor ve dikkat çekici olan haberlere atıfta
bulunup yorum yapıyorlar. Bir konuda uzman olan bir kişi, o konuyla
ilgili haber metnine yorum yazarak o haberdeki doğruluk oranını,
varsa eksiklikleri ya da abartıları ve başka haberlerle
karşılaştırmalı olarak söz konusu haberin
konumunu anlatabilir.
Webloglar okurlara faydalı bir filtreleme
özelliği sunuyor. Çeşitli Web sayfaları okurlar
için önceden dolaşılmış oluyor ve en dikkat
çekici, en saçma ya da en uygunsuz olanlar onlar için
seçilmiş oluyor.
Weblog editörleri, kurumsal haber sitelerini sadece
bir göz atarak inceleyen sıradan Internet
kullanıcılarının kolayca gözden
kaçırabileceği makalelere atıfta bulunarak, az bilinen
kaynaklarda yer alan yazıları ayıklayıp ilave bilgiler,
alternatif görüşler ve yorumlar ekleyerek, haberlerin
yayılmasında ve sıradan okurlar tarafından
yorumlanmasında önemli roller üstleniyorlar. Bu sayede haberleri
yapan habercilerin konu hakkındaki tecrübelerini, bilgilerini ve
haberin yapılışının ardında yatan saklı gerçekleri
sorgulama fırsatımız oluyor. Haberlerin linklerini bir başlık
altında karşılaştırmalı olarak toplayan bir
weblog editörü, katılımcı medya konusunda örnek
bir uygulama ortaya koymuş olur.
Zamanla bloglar başka şekilde bir
değişime daha uğradılar. Sadece haberlere ve makalelere
link vermek değil, işe giderken karşılaşılan bir
şeyle ilgili yorum yapmak, hafta sonunda katıldığı
etkinliği anlatmak, herhangi bir konu ya da kavram hakkında
kısaca düşüncelerini ifade etmek de geçerli bir tarz
haline geldi. Yazılı metinler yerine resim, ses ve video
dosyaları gibi farklı formattaki dosyalara linkler verilmeye
başlandı. Böylece ilk başta
anlattığımız web sitelerini filtreleyen weblog tarzı
ile kişisel jurnal tarzındaki blog tarzı iki temel weblog
üslûbunu oluşturdu.
Sıradan kullanıcılar da weblog üretim
araçları yoluyla ürettikleri sitelerde, kendileri için
önemli olan şeyleri, olaylar karşısında kendilerinde
uyanan düşünceleri ve medya ya da hükümete
yönelik eleştirilerini yayınlayabilir oldular. Bu
Internet’in serbestçe düşünceleri ifade edebilmek
adına, sadece web kodlamayı bilenlere ait olduğu
yanılgısını yenmek için ele geçmiş
çok önemli bir fırsat. Bu sayede sıradan
kullanıcılar pasif dinleyici, izleyici ve okuyucu durumundan
çıkıp, içerik tüketen değil üreten
yaratıcı zihinler oluyorlar.
3.
Weblog Üretim Araçları
Bu alanda en bilinen iki örnek Blogger ve
Metafilter. Bu iki araç arasındaki temel fark, Blogger’da
sunulan içerik girme arayüzünün boş bir form
kutusundan oluşması. siteyi oluşturan kişi herhangi bir Web
tarayıcısından buraya erişerek, bir linkten normal bir
metne kadar ne isterse girebiliyor. Metafilter tarafından sunulan Web
arayüzü ise, yazara üç form kutusu sunuyor: ilki
atıfta bulunulan sitenin adresi için, ikincisi içeriğin
başlığı için, üçüncüsü
ise yazarın eklemeyi isteyebileceği herhangi bir yorum ya da
içerik için. Blogger’ın avantajı, yazarın
aklından geçeni bir link bulmadan siteye ekleyebilmesinde
yatıyor[9]. Metafilter,
yazara bir link vermesini ve bir yorum yapmasını öğretirken,
Blogger bunu yapmıyor[10].
4.
Weblog-Gazetecilik İlişkisi
Webloglar oldukça kişisel olduklarından
ulusal veya geniş çaplı gazetecilik siteleri ile
karşılaştırılırken dikkat edilmesi gerekir.
Burada önemli iki özellik doğruluk ve genelliktir.
İçeriklerin denetimi ve doğruluk açısından
sınanması tamamen okurlara bırakılmış
durumdadır. İçeriklerin genel olmayacağı,
kısıtlı bir sosyal çevreyi ilgilendireceği de
düşünülebilir. Bu durum yerel habercilik açısından
çok önemli bir avantaj sağlar. Aslında haber,
tanımı itibariyle belirli konularla ilgili yeni gelişmelerin zamanında
aktarılmasıdır. Bu yüzden yerel, sektörel, ulusal ya
da uluslararası içerikli haberlerin yazıların analiz ve
yorumların haber olmak bakımından aralarında bir fark
yoktur denebilir.
Gazeteler tek başlarına varolmadan önce de
kişisel olarak topladıkları bilgileri ilgililere
ulaştıran bireyler yani gazeteciler vardı. Gazeteciler bu
bilgilerini yayınladıklarında kullandıkları ortam
zamanla değişti, haber yayınlama süreçleri de
işletmecilik kültürü ile gazetecilik halini aldı.
Ancak kişisel web siteleri olarak görülebilecek webloglar ile
gazetecilik yeniden ilk günlerine dönmüş durumda denebilir.
İçerikleri sistematik bir süreçle
işlenmese de, tüm webloglar gazetecilik açısından
değerli olabilecek içeriklerin sunulduğu yerlerdir. Basılı
yayınlar üstlendikleri eşik bekçiliği
rolünü artık web tabanlı yayınlara
bırakıyorlar. Web tabanlı yayınlar arasında en
özgür fikirlerin serbestçe yer aldığı yerler de
webloglar. Herhangi bir yerde gerçekleşen bir protesto
gösterisi geleneksel medyada tam olarak yer alamazken, oradaki bir
gösterici video kamerası ile akan medya (streaming media) teknolojisi
ile ses ve görüntüyü Web yoluyla ilgililere aktarabilir[11].
Weblog sahibiyse dosyaları orada kendi yorumlarıyla birlikte
yayınlayabilir. Bu amatör bir gazetecilik
çalışmasıdır.
Geleneksel medyaya olan güvenin tüm
dünyada azalması, alternatif medya olarak Internet ve
dolayısıyla weblogların dikkat çekmesini
sağladı. Webloglar ile, geleneksel medyanın
sunabileceğinden çok daha fazla çeşitli
aydınlatıcı farklı görüş erişilebilir
hale geldi. Webloglar başkalarınca denetlenip ondan sonra yayınlanan
içerikler barındırmadığından yaratıcı
özgürlük sunuyorlar. Sadece bir tuşa basılarak,
hazırlanan içeriğin yayınlanmasına imkân
verdiklerinden anındalık sunuyorlar. Okurlardan anında yorum
alabilmek sayesinde etkileşimlilik sunuyorlar. Geleneksel yayıncılıktaki
gibi belli demografik ve kültürel özellikteki okur kitlesi
hedeflenmediğinden konu ve yorumla ilgili herkese
ulaşılabiliyor.
5.
Örnek Uygulamalar
Türkiye'de en bilinen weblog olan hafif.org sitesi
açık kaynak kodlu içerik yönetim platformu Drupal ile
hazırlanmış. Alt yapıda, RedHat Linux üzerinde
çalışan, Apache, MySQL ve PHP teknolojileri
kullanılmış. Aynı biçimde Türk
kullanıcıları hedefleyen turklog.com sitesi, kendi weblog
sitesini hazırlamak isteyenler için hizmet veriyor[12].
Türkiye’de Kaynak Yayın Tanıtım tarafından
yayınlanan aylık iletişim teknolojileri dergisi Tele.com.tr’nin
yayın yönetmeni, genel koordinatörü, editör
yardımcısı, reklâm sorumlusu, hatta muhasebecisi ve
ofisboyu, hafta boyunca http://blog.tele.com.tr adresindeki
blog’larını güncelleyerek hem okurlarıyla, hem de
telekomünikasyon sektörüyle olan bağlarını
kuvvetlendirmeyi amaçlıyor.
Sadece MSN'in bloglara ayırdığı
'blogosferde' toplam 7 milyon blog var ve her gün 100 bin yeni blog
yaratılıyor. Blog arama motoru Technorati'nin
araştırmasına göre, 2003'ün başında 100 bin
blog varken, bu sayı Nisan 2005'te 8 milyon 700'ü aşıyor[13].
Yurtdışında bilinen ve takip edilen weblog siteleri
arasında andrewsullivan.com, buzz.weblogs.com, medianews.org
sayılabilir.
PubSub.com adresindeki ücretsiz uygulama sayesinde 9
milyondan fazla sayıda weblog sitesindeki gelişmeler takip
edilebiliyor[14].
Uygulama özellikle yurtdışındaki gazeteciler için
yeni haber konuları bulmak, anekdotlar, eğilimler konusunda
bilgilenmek adına faydalı bir uygulama olarak
görülüyor. Uygulamanın sağladığı
avantajlar arasında şunlar var: Herhangi bir konuda 9 milyon 83 bin
318 (23 Mart 2005 itibariyle) ayrı weblogdan hangisinde yeni bir
içerik bulunduğu takip edilebilir, haber kaynağı
olabilecek kişilerle irtibata geçebilmek için o konuda yazan
weblog sahipleri ile irtibata geçilebilir, hâlihazırda
düzenli arama yapılabilen webloglara ilişkin temel bilgiler
öğrenilebilir. 2001 yılında başlayan Blogdex projesi
ile ise webloglardaki güncellemeler, verilen linkler ve
değişiklikler takip ediliyor[15].
12 ülkeyi etkileyen tsunami felaketinin hemen
ardından kurulan webloglar klasik medyanın yer darlığı
sebebiyle veremediği faydalı bilgileri geniş kitlelere
iletmişlerdi(Öymen, 2005). İleri bilgi toplumu ülkelerinde
birçok gazete/TV tarafından haberin ana hatları
çiziliyor, ayrıntı isteyen okur/izleyici de Web sitesine
yönlendiriliyor.
Basın fotoğrafçısı David Gill,
Irak’ta bulunan İngiliz birliklerinin günlük
hayatlarını anlatmak için shot2bits.com/blog adresinde
hazırladığı weblog’u kullanıyor(Gill, 2005).
Webloglar artık sadece metinlerle de
kısıtlı kalmıyor. Podcasting denilen bir yöntem
sayesinde MP3 dosyaları biçiminde kaydedilen sesli yorumlar ve
çeşitli konularda bilgi içeren kayıtlar sitelerden
ilgili dinleyicilere ulaştırılıyor. Podcasting, iPod
adlı MP3 player donanımının yaygın kullanımı
sonunda ortaya çıkan bir kavram. Doppler gibi
“podcatcher” denilen programlar sayesinde bu tür siteler takip
edilebiliyor.
Genel olarak weblog yazarlarının belli
bazı kurallar çerçevesinde sitelerini şekillendirmeleri
için de bazı girişimler ortaya konuyor. Bunlar arasında
“Bloggers' Code of Ethics” adı verilen bir dizi kural en
dikkat çekici olanı[16].
13 Ocak-21 Mart 2005 tarihleri arasında
Amerika’da 2871 Internet kullanıcısı ile yapılan bir
araştırmaya göre, katılımcıların yüzde
9’u weblog sitesine sahip ve yüzde 25’i de weblog sitelerini
takip ediyor[17].
6.
Sonuç
Webloglar bildiğimiz anlamda Internet
gazeteciliği sunmuyor ancak gazetecilik için
kullanılabiliyorlar. Webloglar geleneksel medyanın yerini alacak gibi
görünmüyorlar. Ancak her zaman için geleneksel medyaya
–bazen muhalefet eden- bilgi kaynakları olarak varlıklarını
sürdürecekler. Geleneksel medya weblogları yapacağı
haberlerle ilgili çıkış noktası olarak kullanacak[18].
Normalde bir gazetecilik
çalışmasından beklenenler ilk elden araştırma, birden
çok kaynak kullanma, farklı görüşleri içerme,
kaynakların doğrulanması, yayın öncesi editoryal
hazırlık ve haber ile yorum arasındaki farkın
vurgulanmasıdır. Ancak genelde webloglarda görülen, ikinci
ya da üçüncü elden haberlerin yayınlanması, tek
bir kaynağa birçok atıf, sadece yazarın
görüşleri, kaynakların doğrulanmasına gerek
duyulmaması, anında yayınlama sebebiyle çeşitli
hatalar, kişisel yorum ve temel gerçeklerin bir
karışımıdır.
Yurtdışındaki örneklerde,
üstünde olduğu haber çalışmasıyla ilgili
bir notu kendi weblog sitesine yerleştiren ve okurların yorum ve
yönlendirmelerini değerlendiren bazı gazeteciler gelecekte
yaygınlaşacak bir mesleki pratiği de başlatmış
oluyorlar. Burada üstünde durulan nokta, okur ve geleneksel haber
yazarı arasındaki etkileşimlilik. Kabullenilen gerçek
ise, bir konuda haber yazan bireyin, haberin okuyucularının
toplamından daha az şey bilebileceği. Haberciyle okur
arasındaki bu ilişki gazeteciliğin, sadece öğretmenin
konuştuğu bir dersten çok, karşılıklı
konuşma ya da seminer haline gelmeye başladığını
gösteriyor. Kişilerin haber kabul ettikleri şeyler aslında
kendilerini en çok ilgilendiren şeylerdir. Ancak Internet ve
weblogların ortaya çıkışına kadar, sadece
eşik bekçilerinin belirledikleri şeyler haberdi. Eğer
belli bir kitleyi sürekli okur haline getirebiliyorsak, artık ulusal,
uluslararası konulardaki gelişmeler hakkındaki
düşüncelerimiz yanında, ailemizle ilgili gelişmelerden,
sadece çocuğumuzun anaokulu ile ilgili
düşüncelerimize kadar haber haline geliyor. Aynı zamanda
bireyler bunları sadece okumakla kalmıyor, istedikleri şekilde
üretebiliyorlar.
Webloglar yayıncılık
açısından çok önemli ortamlar olabilir. Ancak
elektronik ortamda katılımcı tartışma
fırsatları sunup sunmadıkları tartışılmalıdır[19].
Kaynaklar
(Blood, 2000) Blood,
Rebecca. "Weblogs: A History and Perspective", Rebecca's Pocket. 07
Eylül 2000
(Öymen, 2005) Öymen, Edip Emil. BThaber Gazetesi, E-Toplum, s.8, 10-23 Ocak
2005
(Gill, 2005) Gill,
David. “Blogging In Basra”, ViaInmarsat Magazine, s.24, January-March
2005
(Köroğlu, 2002) Köroğlu,
Osman. “Mobil İletişim, Etkileşimli
Yayıncılık ve Türkiye’deki Uygulamalar”, s.124,
Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Bilişim
Yüksek Lisans Tezi, 2002
(Huffaker, 2004) Huffaker,
David. “The educated blogger: Using weblogs to promote literacy in the
classroom”, First Monday Volume 9 Number 6, June 2004
(Esposito, 2004) Esposito,
Joseph J. “The devil you don’t know: The unexpected future of Open
Access publishing”, First Monday Volume 9 Number 8, August 2004
(Deuze, 2001) Deuze,
Mark. "Online Journalism: Modelling the First Generation of News Media on
the World Wide Web", First Monday, Volume 6, Number 10, October 2001
Özgeçmiş
Osman Köroğlu, MA. 20.10.1978’de Eskişehir’de doğdu.
İlköğrenimini tamamladıktan sonra, 1995’te M.Ü. Gazetecilik
Bölümü’nü kazandı. 1999’da Bilişim
İhtisas Programı’ndan lisans, 2002’de de master
derecesini aldı. 1998-2005 arasında ulusal bilişim yayınlarında
editör olarak çalıştı. Halen aylık Bilgi
Çağı dergisinin editörü ve M.Ü. bilişim
doktora öğrencisidir. He was born in Eskisehir 20.10.1978 and
graduated from Marmara University as a specialist in ICT Journalism in 1999. He
has MA on ICT Journalism in 2002. 1998-2005 he worked as a technology editor
for publishing and broadcasting media. He is studying for doctoral degree on ICT
at Marmara University and working as content editor of monthly Bilgi Cagi.
[1] http://mcfinland.vassar.edu/ Erişim: Nisan 2005
[2] http://www.brilliant-id.com/site/index.php?action=3, Erişim: Mart 2005
[3] http://www.matisse.net/files/glossary.html, Erişim: Mart 2005
[4] http://www.ojr.org/ojr/lasica/1017958873.html Erişim: Nisan 2005
[5] htpp://www.drudgereport.com Erişim: Nisan 2005
[6] http://www.ojr.org/ojr/lasica/1019165278.php Erişim: Nisan 2005
[7] Orihuela, José Luis PhD. "Blogging and the eCommunication Paradigms: 10 principles of the new media scenario", http://mccd.udc.es/orihuela/blogtalk/ Erişim: Mart 2005
[8] http://www.poynter.org/content/content_view.asp?id=80219, Erişim: Mart 2005
[9] http://www.blogger.com, Erişim: Mart 2005
[10] http://www.metafilter.com, Erişim: Mart 2005
[11] http://www.ojr.org/ojr/lasica/1017958873.html Erişim: Nisan 2005
[12] http://www.nahnu.org/index.php?page_id=291 (Türkçe weblog adresleri) http://portal.eatonweb.com (Ülkelere ve dillere göre 26 bin 334 weblog adresi) Erişim: Nisan 2005
[13] http://www.milliyet.com.tr/2005/04/25/business/bus16.html Erişim: Nisan 2005
[14] http://www.poynter.org/content/content_view.asp?id=80219, Erişim: Mart 2005
[15] http://www.blogdex.net Erişim: Nisan 2005
[16] Osman Köroğlu, “Weblog Âleminin Etik Kuralları”, http://www.mutasyon.net/kultur/makaleler/okoroglu/default10.asp Erişim: Nisan 2005
[17] http://www.pewinternet.org/PPF/p/1083/pipcomments.asp Erişim: Mayıs 2005
[18] http://www.ojr.org/ojr/lasica/1019165278.php Erişim: Nisan 2005
[19] Krause, Steve. "Blogs as Collaborative Writing Tools: A Modest Experiment", http://people.emich.edu/skrause/ Erişim: Nisan 2005