CUMHURİYETİN 75. YILINDA TÜRKİYE’DE HARİTACILIK EĞİTİMİNİN TARİHİ

İçinde bulunduğumuz Cumhuriyetin 75. Yılını kutladığımız şu günlerde büyük önder Atatürk’ün 1933 Cumhuriyet bayramı nutkundan alınmış bazı cümleleri ile başlamak istiyorum.

“Asla şüphem yoktur ki Türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki inkişafı ile, Batının medeniyet ufkunda bir güneş gibi doğacaktır...

“Bunun içindir ki milletimizin yüksek karakterini yorulmaz çalışkanlığını, fıtri zekasını, ilme bağlılığını, güzel sanatlara sevgisini, milli birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek inkişaf ettirmek milli ülkümüzdür. Türk milletine yaraşan bu ülkü beşeriyete hakiki huzurun temini yolunda kendine düşen medeni vaziyeti yapmakta muvaffak kılacaktır...

“Fakat yaptıklarımızı asla kafi göremeyiz. Çünkü daha büyük işler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz. Yurdumuzu dünyanın en mamur ve medeni memleketleri seviyesine çıkaracağız. Milletimizi en geniş refah vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Milli kültürümüzü muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız..."

Atatürk’ün bu sözleri söylediği yıl yaptığı Üniversite devrimi, gerek fen bilimleri ve gerekse beşeri bilimler alanında Üniversitelerimizin batı örneklerine uygun araştırma geleneklerine ayak uyduramamaları yüzünden olmuştur.

Atatürk uygarlık yarışmasında geri kalmamanın bir toplumsal yaşamakta devamı için şart olduğunu tekrar tekrar vurgulamış, dünyada açıkça farklı uygarlık düzeylerindeki toplumların birlikte hayat hakkı sahip olabileceklerine, yaşamlarını bir arada ve eşit koşullar altında sürdürebileceklerine inanmanın aşırı iyimserlik sayılması gerektiği yolunda çeşitli vesilelerle uyarılarını yinelemiştir. Bundan dolayı da Atatürk aslında, dünyada geçerli tek bir uygarlık bulunabileceğine dikkati çekmektedir. Bu uygarlık ileri uygarlıktır ve bu ayırım esas itibariyle özlü bir değer yargısı ile temellenmektedir.

Bunun açık bir sonucu ise bütün insanların bu tek uygarlığa katılmaları ve bunun geliştirilip oluşturulmasında işbirliği yapmaları gerektiğidir. Türkiye Atatürk’ün çizdiği yolda bugüne kadar büyük adımlar atmıştır.

21. yüzyıla girerken ülkemizin her alanda ihtiyaç duyduğu uzman elemanların yetiştirilmesinde öğretim kurumlarımıza önemli görev ve sorumluluklar düşmektedir.

Bir hesap verme gereğini gördüğümüz böyle bir günde aşağıda kendi konumuz olan haritacılık eğitiminin bugüne kadar ki durumu sıra ile anlatılmıştır.

Cumhuriyet Öncesi Haritacılık Eğitimi

Cumhuriyetten önce ülkemizde haritacılık eğitimi veren okullar vardı. Ancak harita mühendisliği eğitimi yoktu. Bu yıllarda yurt dışına, dönüşte Harita Genel Komutanlığında çalışmak koşulu ile Savunma bakanlığı adına öğrenciler gönderilerek genellikle 2. Dünya savaşı sonrasına kadar 25-30 kişilik 1. Kuşak haritacılar olarak nitelendirdiğimiz çoğunluğu Yüksek Mühendis olan elemanlar yetiştirildi. Bu elemanlar, başta ülke jeodezisinin temeli olan Harita Genel Komutanlığında, ve başka çeşitli kurumlarda temel taşı niteliği gördüler, öncülük yaptılar daha sonraki kuşağı yetiştirmek için gerekli önlemleri aldılar.

Türkiye’de Haritacılık Eğitiminin çekirdeği geçen yüzyılın başlarında atılmıştır. Moralı Ali Efendi Deniz Bakanlığı sırasında (1804-1808) “Mühendishane” adıyla bir okul kurulmasını emretti. Bu okulda birçok bilimin yanısıra “Harita Bilimi” ve “Coğrafya” dersleri koydurmuştur. Bu okul daha sonra Mühendishane-i Bahri-i Hümayun” (Devlet Deniz Mühendislik Okulu) ve 1824 de Mekteb-i Bahriye (Denizcilik Okulu) daha sonra da Tersane-i Amire adını almıştır. Bu okul birisi gemi yapım tekniği ve Coğrafya bölümünde Aritmetik, Geometri, Cebir, Harita Tekniği, Coğrafya ve sekstant, pusula vb gibi bazı ölçü aletleri, Mukabele (kuran okuma), Kompozisyon gibi dersler okuyuluyordu.

1834 de Harp Okulu açılmış ve öğrenim programlarında Topografya, Harita çizimi, Manzara çizimi, gölgeleme, Tarama, Taksim-i Arazi (Jeodezi), Yol geçki saptanması gibi konular yer almıştır.

Kadastro Lisesi: 1327 (1911) yılında Sadrazam emri ile Defter-i Hakani Nezaretine bağlı İstanbul’da bir Kadastro Memurları Mektebi açılmıştır. Bu kararı veren zamanın Defteri Hakani Nazırı Mahmut Esat Efendi (1857-1917) dir. Eğitim süresi 2 yıl olan okula lise mezunları alınmaktaydı. Matematik ve hukuk şubelerine ayrılmış olan okulun amacı taşınmazların fen usulü ve yasal kurallara göre sahiplerini saptayarak haritalarını yapabilen memurlar yetiştirmekti. Bu okul 12 Ocak 1327 (1911) tarihinde Devlet şurası kararı ile yüksek okul sıfatını alarak Kadastro Mekteb-i Alisi adını almıştır. Bu tarihlerde yüksek okul öğrencisi askerlikten muaf tutuluğu için, bu okula girmeyi arzu edenlere çekici olması için okula yüksek adı verilmiştir. 1330 (1914) de savaş çıkınca öğrencisi askere gittiğinden okul bir süre kapatılmıştır. Bu zamana kadar Hukuk bölümünden 59, matematik bölümünden 85 öğrenci mezun olmuştur. Cumhuriyetin kuruluşundan hemen sonra 1925 de Ankara’da “Kadastro Meslek Mektebi” ismiyle açıldı. Ancak uygun bina bulunamadığından İstanbul’a taşındı. Bir kurs seviyesinde olan okul 1933’de yeniden düzenlenerek Tapu ve Kadastro Tatbikat Mektebi oldu.1936 da Tekrar Ankara’ya taşındı. 1946’ya kadar 1240 mezun verdi. Eğitimci Mümtaz Tarhan (1908-1970) tarafından düzenlenerek 1946 yılında Milli Eğitim Bakanlığınca Müfredat programı ve yönetmeliği onaylanarak okula lise derecesi verilmiş ve ismi Tapu Kadastro Meslek Lisesi olmuştur.1988 yılı sonuna kadar buradan 3980 eleman mezun olmuştur. Bugün bu rakam 4500 civarındadır. 1982 den itibaren okulda bazı dersler İngilizce verilmektedir.

1916 yılında İstanbul’da Harita Ahz-ı Tersim Okulu” (Harita Alımı ve Çizim Okulu) açılmış ve üç dönem toplam 34 mezun verdikten sonra 1 Şubat 1923 yılında kapatılmıştırç 1911 yılında yapımına başlanan ve dizi nirengiye dayanan 1:200 000 ölçekli istikşaf (seçim) haritalarının 124 paftalık tümünün 1929 yılına kadar süren yoğun bir çalışma sonucunda tamamlanabilmesi bu okulu bitirenlere olanak kazandırmıştır.

Cumhuriyet Sonrası Haritacılık Eğitimi Alanında Çalışmalar

Harita Genel Müdürlüğünün (1983 den itibaren Harita Genel Komutanlığı) 1925 yılında 657 sayılı yasa ile kuruluşuna paralel olarak Ankara’da Harita Mekteb-i Alisi (Harita Yüksek Okulu) açılmış, ancak 1929-1938 yılları arasında kapatılmıştır. 1942/43 öğretim yılından itibaren mezun olanların Mühendislik Eğitimine denk bir eğitim gördükleri Milli Eğitim Bakanlığınca kabul edilen Harita Genel Komutanlığı bünyesindeki bu okul 1969 yılında ismini “Harita Yüksek Teknik Okulu” olarak değiştirmiş ve öğretimini sürdürmektedir. Süresi iki yıl olan bu okula Harp Okulu mezunları alınmakta ve kendi hizmetlerine dönük olarak eğiterek Mühendis teğmen olarak mezun etmektedir. Şimdiye kadar bu okuldan lisans seviyesinde 450 mühendis subay mezun olmuştur.

1930’lu yıllarda Alman Jeodezicilerinden Otto EGGERT (1877-1944) Ankara’da Gazi Eğitim Enstitüsü bünyesinde Jeodezi öğrenimi için bir program hazırladı ancak uygulanamadı.

1949/50 öğretim yılında 1946-1951 yılları sırasında Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünü yaptığı Eğitimci Mümtaz Tarhan’ın gayreti ile Milli Eğitim Bakanlığının 7 Mayıs 1949 tarih ve 10659 sayılı emirleri ile İstanbul Teknik Okulunda Harita Kadastro Şubesi açıldı. İlk yıl alınan öğrenciler 1. Ve 2. Sınıfa yerleştirilerek Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün burs desteği ile 1953 yılında ilk mezunlarını verdiler. 1999/2000 öğretim yılında 50. Açılış yılını kutlayacağımız bu okuldan 1998 sonuna kadar lisans düzeyinde 3424 ve 261 Y.Müh. Öğrenci mezun olmuştur. Bu sayı bugün Türkiye’deki harita mühendislerinin yarısına yaklaşmaktadır.

(1911 yılında illerin Bayındırlık idarelerinin Tekniker ihtiyacını karşılamak üzere “Kondoktör Mektebi Alisi” olarak açılan bu okul başlangıçta 2 yıllıktı. 1922de Okulun adı Nafia Fen Mektebi oldu. 1926da 2.5 yıla, 1930da 3 yıla çıkarıldı. 1937de Teknik Okulu adını aldı. 1943de 4 yıla çıkarılarak yüksek dereceli okul oldu. 1959da Master eğitimine başlandı, 1969da İDMMA 1982de Yıldız Üniversitesi ve 1992de Yıldız Teknik Üniversite oldu)

1968/69 öğretim yılında Trabzon’da Karadeniz Teknik Üniversitesi bünyesinde İnşaat Fakültesi içinde önce adı Almanya’daki öğretim kurumlarına benzer şekilde Jeodezi Enstitüsü olan ve yanlış anlaşılması ve diğer bölümlere uyması açısından Jeodezi bölümü olarak değiştirilen bölüm açıldı. 5 yıl süreli ve Y.Müh. mezunu veren bu bölüm 2 yıl sonra 4 yıla indirilerek lisans düzeyinde öğretim yapmaya başladı. Daha sonraları bir düzenleme ile İnşaat Fakültesinden ayrılarak Jeoloji ve Jeofizik bölümleriyle birlikte Yerbilimleri Fakültesini oluşturdu. Son olarakta YÖK yasası ile Mühendislik-Mimarlık Bölümü oldu. Bu bölümden 1998 yılı itibari ile 1200 Mühendis ve 150 Yüksek Mühendis mezun olmuştur.

1969/70 Öğretim yılında İTÜ’de İnşaat Fakültesi içinde Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü açıldı. Daha önceleri 1929da bu Üniversite bünyesinde açılan Jeodezi Bölümü rağbet görmeyerek kapanmıştır. Bu bölümden 1998 sonuna kadar lisans düzeyinde 1000 ve Y.Mühendis olarak 100 civarında mezun olmuştur. 1991/92 öğretim yılından itibaren bu bölümde İngilizce destekli öğretim yapılmaktadır.

1972/1973 Öğretim yılında Konya Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi (Sonradan Selçuk Üniversitesi) içinde Harita Kadastro Mühendisliği Şubesi açıldı. Bu bölümde de Yıldız Teknik Üniversitesinde olduğu gibi 1. Öğretime paralel olarak 2. Öğretim programı sürdürülmektedir. 1982 yılında çıkarılan bir kararname ile bütün bölümlerin ismi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü oldu. Bu bölümde de 1998 sonuna kadar 40 Y.Mühendis, 1250 Mühendis mezun olmuştur.

1988 yılından beri Boğaziçi Üniversitesi’ne bağlı Kandilli gözlemevi bünyesinde lisans üstü programı açılarak Y.Lisans ve Doktora öğrenimi yapılmağa başlanmıştır. Buraya şimdiye kadar 5 Yüksek Lisans, 3 Doktora öğrencisi mezun olmuştur.

1993/1994 öğretim yılında Zonguldak Karaelmas Üniversitesi’nde Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü açılmış ve 1997 yılında ilk mezunlarını (yaklaşık 20) vermeye başlamıştır.

1995/96 öğretim yılında Afyon Kocatepe Üniversite’sinde Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü açılmış olup gelecek yıl (1999) da mezun vermeye başlayacaktır.

Bu bölümlerin dışında Harran, Niğde ve Hacettepe Üniversite’lerinde de lisans düzeyinde Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği bölümü açılmasına karar alınmış, ancak henüz öğrenci kaydı yapılmamıştır. Benzer şekilde Samsun 19 Mayıs Üniversitesinde de bölüm açılma faaliyetleri yürütülmektedir.

İki yıllık Meslek Okulu olarak çeşitli yıllarda yurdun değişik yerlerinde 29 program açılmıştır. Bu okullardan 1995 sınu itibariyle 2642 öğrenci mezun olmuştur.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü bünyesinde Tapu ve Kadastro Meslek Lisesi dışında Tapulama ve Fotogrametri kursu, 2 yıllık memur tekamül kursu ile hizmet öncesi ve hizmet içi eğitim verilmektedir.

                                                                                                             Prof. Dr. Muzaffer ŞERBETÇİ

Sonuç

Atatürk’ün 10. Yıl nutkunu söylediği yıllarda Türkiye’de harita mühendisi olarak Fransa’da Jeodezi öğrenimi görmüş dört mühendis vardı. Ulu önderin muasır ülkeler seviyesini işaret ettiği tarihten bu yana mesleğimizle övünçle söyleyebileceğimiz 152 Dr.Müh., 550 Harita Yüksek Müh., 7344 Harita Mühendisi ve 6500 civarında harita teknikeri ve teknisyeni olmak üzere 14.000 civarında eleman mevcut olup bu sayılardan Harita Yüksek Müh., Harita Mühendisi,Tekniker/Teknisyen 1.00;12.5;11.8 oranındadır. Yukarıda ki rakamlar Nufüs ve arazi büyüklüğü de dikkate alınıp nomlandırarak incelenecek olursa dünya ortalaması ile Avrupaya ait rakamların arasında bir yerdedir. Amacımız nitelikli daha pek çok eleman yetiştirerek Avrupa’ya ait sayı ve oranlara yetişmektir.

  1