Büyük Menderes'te

uranyum umudu

Ege Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü'nce geliştirilen ''Hidrojeokimyasal ve Jeokimyasal Uranyum Keşif Yöntemleri Kombinasyonu'' yönteminin Büyük Menderes Nehri'nin 500 kilometrelik yatağı boyunca kullanıldığını ve elde edilen verilere göre nehrin dokuz ayrı noktasında uranyum anomali alanları saptandığını kaydeden Doç. Dr. Mehmet Nurullah Kumru, ''Bu noktalardan dördünde uranyum arama çalışmalarının başlatılmasını öneriyoruz'' dedi.

2 yıllık çalışma

Doç. Dr. M. Nurullah Kumru, yaklaşık iki yıl süren çalışma sonuçlarının yurtdışı bilimsel dergilerde de yayımlandığını ve uygulanan yöntemin çeşitli ülkelerce incelenmek istendiğini belirterek verilerin istatistiksel analizlerinin rapor haline getirildiğini kaydetti. Kumru, çalışmalara ilişkin şunları söyledi:

''Büyük Menderes Nehri, Afyon (Dinar) yakınlarında doğar ve Ortadağ, Çubuk, Babadağ, Cevizli ve Beşparmak dağlarını içeren geniş bir havzayı geçerek Söke Ovası'nda denize dökülür. Biz bu noktayı referans olarak aldık. 500 kilometre uzunluğundaki nehir, jeokimyasal ve hidrojeokimyasal yöntemlerle her kilometrede bir incelenmiş, sediment ve toprak örneklemeleri yapılmıştır. Elde ettiğimiz veriler doğrultusunda, nehrin 205-215 kilometre arasındaki Aydın-Yenipazar; 260-280 kilometre arasındaki Denizli-Buharkent; 340-350 kilometre arasındaki Denizli-Güney ve 430-470 kilometreler arasındaki Denizli, Çal-Çivril ilçeleri civarında uranyum arama çalışmalarının yapılmasını öneriyoruz.''

Araştırma gerekli

Büyük Menderes Nehri boyunca uygulanan tüm yöntem ve tekniklerin verdiği sonuçların uyum içinde ve birbirlerini destekler nitelikte olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Kumru, ''Elde ettiğimiz bulgular, diğer uranyum anomali sahalarının da daha ayrıntılı olarak araştırılması gerekliliğini ortaya koymaktadır'' diye konuştu. Doç. Dr. Kumru, diğer alanlara ilişkin şöyle konuştu:

''Söke Ovası, Kargıcak Köyü ve Kısır-Osmankuyu bilinen anomali sahası; Koçarlı-Yeniköy bölgesi, Aydın-Koçarlı Mersin Beleni ve Küçükçavdar, Çavdar-Demirtepe, Karacahayıt ile Kocakovanlık bilinen anomali sahaları; Çakırbeyli yöresinde Çine Çayı tarafından oluşturulduğu sonucuna inanılan anomali alanı da uranyum yataklarının bulunabileceği yerler olarak belirlenmiştir.''