|
Demek
bir Bull Terrier istiyorsunuz !!
Türkiye'de insanları Bull Terrier'e
çeken çoğunlukla gerçeklerden cok mitler ve sakıncalı beklentilerdir.
Çoğu BT sahibi genç
erkeklerdir ve bu kişiler tam anlamıyla BT gibi bir ırkın imajindan
etkilenmiştir. Yanlarında yenilmez, en güçlü çenelere sahip, acı duymayan
mükemmel atlet vs olduğu söylenen bir köpekle caddeleri arşınlamak
delikanlı havasını tamamlayacak temel unsurdur.
Bu köpekler depolarda,
ıssız teraslarda ya da dükkanlarının arka odalarının birinde beslenir. Sert ve
zorlamacı bir disiplinle yola getirilecekleri sanılır ve erken yaşta garip
objeleri ısırmaları, kovalamaları hatta köpekler dahil diğer hayvanlara
saldırmaları beklenir. Sık sık da daha 6 aylıkken neden parkta köpekler
saldırdığında hala kuyruk salladığı ya da tanımadığı insanlarla dostluk kurmaya
neden bu kadar hevesli olduğu konusunda şikayet edilir.
Nedense hep bu
köpeklerin nasıl inanıldığı gibi olacağından emin akıl hocaları ya da köpekleri
sanıldığı gibi el sürülmez bir maço çıkmadığı için ona takılacak arkadaşları
vardır.
Bu hiç birşeyden habersiz
bir yavru BT'in hayatını hiç de kolaylaştırmaz. Sonunda köpek ya istenen gurur
oksayıcı saldırgan olmadığı ya da kontrol etmeyi umduklarından fazla saldırgan
oldugu için elden çıkarılır. Öğretildiklerinden dolayı başı belaya girdiğinde
yanında kimse yoktur. Suçlanan BT'dir.
Halbuki BT, gerçek BT
karakteri taşıyan anne ve babadan üretildiğinde ailesine karşı sonsuz töleranslı
ve aşırı sadık bir ırktır. Erişkin ve doğru sekilde büyütülmüş bir BT sessizdir;
evde bakımı kolaydır; gösteriş yapmadan kendine güvenir ve buna göre dengeli bir
koruma sağlar. Kendini bilen ve gercekten saygıyı hakkeden bir sahibe gereksinim
duyar. Karşılığını da fazlasıyla verir; ancak bunları yaparken asla bir Doberman
ya da Alman Çoban Köpeği benzeri efendi-köle ilişkisi içinde değildir. Yaşamını
sizle paylaşmayı seçer ve bunu kedivari bir bağımsızlıkla yapar.
Bu çoğu insanın altından
kalmayacağı bir köpeğe yaklaşım biçimi ve eğitim yöntemi gerektirir.
Bu nedenle BT, onu tanıyan özel insanların köpeğidir.
BT, ona zaman ayıracak ve
böyle dominant bir köpeği kontrol konusunda tecrübeli aktif bir aile için ideal
bir seçim olabilir.
Neyseki ülkemizde de BT'yi
sadece bir köpek olduğu için aile yaşamlarının parçası yapmış kişilerin sayısı
yavaş da olsa gün geçtikçe artmaktadır. Irkın geleceğinin onu gerçekten anlayan
ve seven bu insanların bir araya gelmesinde olduğuna inanıyorum.
BT sahibi olmak isteyenler
ya da kısa bir süre önce alıp da alıştıkları hiç bir ırka benzemeyen bir BT
yavrusuyla ilgili şu gerçekler iyi anlaşılmalıdır:
-
BT insana
saldıran ya da saldırması için üretilmiş bir köpek değildir. Ortada gerçek bir
tehlike yokken onun neden insanlarla oynamayı seçtiğini anlamıyorsanız BT'nin
tarihini bilmiyorsunuz demektir. Dövüştürülen köpeklerin insana saldırması kabul
edilmez birşey olduğundan bu tür köpeklerin sonu hep ölümdü. Bu nedenle tüm bull
ve terrier ırkları insana olan sevgisi ile tanınır. Çoğu dövüş köpeğinin
akşamları sahiplerinin çocuklarına eşlik etme gibi dengeli ve sevgi dolu
bir karakter gerektiren görevleri vardı. Bugün Kangal'ın kurt boğması nasıl onu
çocuklar için tehlikeli kılmıyorsa BT'in de köpeğe olan saldırganlığı onu insana
karşı doğal olarak tehlikeli yapmaz. Taa ki onun insanlara kendini sevdirmemesi
gereken bir köpek olduğunu düşünen birinin eline geçene kadar. BT'nizin insana
nedensiz saldırganlık göstermeyen, dengeli ebeveynlerden geldiğinden ve
özellikle de ilk 4 ayında onu her yaştan ve cinsiyetten insan ve günlük
yasamında karşılaşacağı durumlarla
SOSYALLEŞTİRDİĞİNİZDEN emin olun.
-
BT bir
bahçe ya da kennel köpeği değildir. Aşırı sıcağa ve soğuğa dayanıklı bir
kürktten de yoksundur. Ayrıca beyaz BT güneş yanıklarına karşı çok hassastır. İnsana yakın olmak, hatta onun yaşamındaki
tüm lükslerden maksimum faydalanmak ister. Rahat düşkünü bir ırk olarak koltuk
ya da yatakta kıvrılıp uyumak onun gözü kanlı bir saldırgan olarak hayal eden
pek çok sözde uzmanı şaşırtmaktadır. İdeal olan yaşamınızın gerçek bir parçası
yapmayacaksanız BT'niz sizden uzakta mutsuz olacak hatta kemirme, havlama,
kuyruğunu takip etme gibi saplantılı kötü huylar edinecektir.
-
Genç bir BT'yi
beladan uzak tutumak birinci vazifenizdir. Etrafı kemirecek, en çok ihtiyaç
duyduğunuz anlarda size itaat etmeyecek, kimseye ihtiyacı yokmuşcasına sizi
işine gelmediğinde görmezden gelecektir. Bu bakımdan yavru bir BT
medenileştirilmesi gereken şirin bir taş devri adamına benzetilebilir. Hiç bir
şeyi sizi sinir etmek, küçük düşürmek ya da onla olan ilişkinizi gözden geçirmek
zorunda bırakmak için yapmaz; ancak yine de bunu başarır. Bu ilk 1,5-2 yıllık
dönemi anlınızın akı ile atlatmalısınız.
-
Bunu ne
kadar söylesem azdır. Çünkü insanlar BT'e onlara hizmet etmek için
geliştirildiğine inanılan diger sıradan köpek ırkları ile farkını bir türlü
görmek istemezler ve aralarındaki çatışma sürer gider. Sürekli, özellikle de,
çevrede neden diğer köpek sahipleri ya da arkadaşlar varken köpeğinin ona itaat
etmediğini, kendi başına buyruk davrandığını anlamaktansa buna takılıp
köpeğiyle ilişkisini zedeler dururlar. BT bizim için ölür ancak bizim için biz
uygun yöntemle ona öğretmedikçe hiç bir şey yapmaz. Köpekten hemen itaat
bekleyen otoriter biriyseniz BT bu tür bir yaşama adapte olmakta zorluk
çekecektir.
-
BT'in
ataları dövüstürülürdü. Şimdi her ne kadar bu kanlı günler geçmişte kalsa da BT
kararlılığı, cesareti ve sabit fikirliliği ile ünlüdür. Bu özellik 150 yıl önce
ringde onu hayatta bırakan özelliklerdi. Bu nedenle genç BT, pozitif eğitimle,
merakı ve enerjisi "top" gibi oyuncaklara kanalize edilmeli, etrafı kemirmek ya
da kedi kovalamak gibi kabul edilmeyen saplantılı davranışlara fırsat
verilmemelidir.
İlker Ünlü
28 Temmuz 2004
Geri
|