USO Araştırmasında Karşılaşılan Metodolojik Sorunlar
Sefer Murat AKSOY
Bağımsız UFO Araştırmacısı
USOlar hakkında araştırma yaparken bazı sorunlarla karşılaşmak kaçınılmazdır (İnternet Alıntısı, 1999; Çeşitli Özel Notlar, 1999). O nedenle, öncelikle bu problemlerin tanımları yapılmalı ve mevcut çözüm yolları üzerinde durulmalıdır. Eğer, bir sorunun birden fazla çözüm yolu var ise, bunların arasından en uygun olanı seçilmelidir.
Yaptığım USO araştırmasında karşılaştığım ve sayısı neredeyse 100'e yakın mevcut problemin arasından, sadece çok önemli olanların bir listesini aşağıya çıkardım. İşte, bunlardan bazıları şöyledir:
Öncelikle USO kavramının kesin bir tanımı yapılmalıdır. Yani, salt su ile temas eden UFOlara mı USO denilmelidir ya da suların oldukça yakınlarında, üstünde uçan UFOlar da USO kapsamına alınmalı mıdır? Çözüm için öneri şudur: sadece su ile bir şekilde temas eden UFOlara USO denilmesi daha mantıklıdır; buna karşılık, suyun üzerinde ya da çok yakınlarında uçan UFOlar, USO kapsamının dışında tutulmalıdır.
Diğer bir sorun da, UFO literatüründe en popüler terim olan Unidentified Submarine Objects - USO, yani Tanımlanamayan Denizaltı Cisimleri deyiminin, aslında gerçek USOları tam olarak tanımlayıp tanımlayamadığı bilmecesidir. Çünkü, USO dediğimiz tuhaf ışıklar ya da koyu renkli veya metalik görünüşlü araçlar, sadece su altında görülmemekte, hatta daha fazla olarak denize girerken ya da denizden göğe doğru yükselirken görülmektedir. Yani, tek başına Tanımlanamayan Denizaltı Cisimleri deyimi, USO olaylarının tamamını kapsayamamaktadır. İşte, bu nedenle yeni bir terimin geliştirilmesine ihtiyaç vardır. Çözüm için öneri şudur: Unidentified Aquatic Objects - UAO, yani Tanımlanamayan Susal Cisimler kavramı, USO denilen olayları gerçek anlamına yakın olarak kapsamaktadır denilebilir. Çünkü, bu deyim ile hem suya giren, hem sudan çıkan, hem suda yüzen, hem su altında giden, hem de su alan UFOların hepsi kapsanmaktadır. Zaten, USOlar hakkında ilk kapsamlı kitabı yazan Ivan Terence Sanderson da, USO deyiminden önce UAO kavramını kullanmayı tercih etmiştir.
USOlar konusunda karşılaşılan en önemli sorunlardan biri, aslında bu meselenin tahmin edilenin de ötesinde, son derece geniş olduğu ve adeta disiplinler arası ortak bir çalışmayı gerektirdiğidir. Örneğin, USOları rapor edenler genellikle dalgıçlar, balıkçılar, deniz bilimciler, askeri personel (denizaltıcılar, gemiciler, pilotlar, astronotlar) ve siviller (tekne sahipleri, yolcular, sahil işçileri, deniz kıyısında oturanlar) olmaktadır. Bu tür USO raporlarını toplayanlar ise genelde UFOlojistlerdir. USO teknolojisini açıklayabilecek olanlar, havacılık (aero-dinamik açıdan) ve gemi mühendisleridir (hidro-dinamik açıdan). USOları hakkında araştırma yapabilecek olanlar ise genellikle UFO araştırmacıları, bilim adamları (deniz zoologları, deniz biyologları, okyanus bilimciler, biyo-kimyacılar, kimyagerler, jeologlar, deprem mühendisleri, meteorolojistler) ve diğer yetkin insanlardır. USOlar hakkında diğer detaylı analizleri, ancak konusunda uzman olan insanlar yapabilir. Örneğin, fotoğrafçılar USO resimlerinin gerçekliği ya da sahteliği üzerine analiz yaparlar; bilgisayar uzmanları ise data analizi yaparak, bunu yorumlayabilirler. Kütüphaneciler ve Arşiv Görevlileri, uzak ya da yakın tarihte kayda geçirilmiş, basılı USO raporlarına ulaşmada yardımcı olabilirler. Çözüm için öneri şudur: USO konusuyla uzaktan ya da yakından ilgili olan tüm uzmanlar ile UFOloglar ortak bir değerlendirme kurulu oluşturmalıdır. Sonuçta, bu kurul, USO sorununu ön yargısız olarak ele almalı ve tartışmalıdır.
Başka bir sorun da, USOlar konusunda şu ana kadar somut bir USO Sınıflandırma Sistemi'nin geliştirilmemiş olmasıdır. Hatta denilebilir ki, UFOlara gösterilen ilginin yanında, USOlar adeta ihmal edilmiştir. Kesinlikle, bu boşluk doldurulmalı ve hiç olmazsa USO gözlemlerini sistematik olarak organize edebilmek için geçici modeller (working models) oluşturulmalıdır (daha fazla bilgi için lütfen bu sayıdaki diğer iki makaleye bakınız). Çözüm için öneri şudur: tıpkı UFO gözlem sınıflandırmaları gibi, USO raporları da beş ana gruba ayrılabilir. Birinci Türden USO Yakın Karşılaşmaları, uzaktan yapılan USO gözlemlerini içerir ve kendi içinde bazı altı alt gruplara ayrılır; suda yüzenler, suya girenler, sudan çıkanlar, su altında gidenler, kompleks gözlemler (yani, yukarıdaki davranışlardan en az ikisini ya da daha fazlasını içeren USOlar gibi) ve suyla ilgilenen ya da temas eden nesneler gibi. Bütün bu alt gruplar da kendi aralarında bazı alt dallara ayrılabilir: her biri için geçerli olmak üzere; gündüz ışıkları, gündüz araçları (koyu / metalik görünüşlü), gece ışıkları ve gece araçları gibi. İkinci Türden USO Yakın Karşılaşmaları, daha yakından yapılan USO gözlemlerini kapsar ve bu tür gözlemlerde USOlar, tanık ya da çevre üzerinde birtakım geçici veya kalıcı etkiler bırakırlar, bazen etrafta somut izler veya kanıtlar bırakırlar, sonarda ya da radarda görülürler, hatta, fotoğrafları elde edilebilir, ya da videoları veya filmleri çekilebilir. Üçüncü Türden USO Yakın Karşılaşmaları, çok daha yakından yapılan USO gözlemlerini, ya da gizemli Balıkadam (Uzaylı) raporlarını ayrı ayrı olarak ya da bunların her ikisini birden kapsar; kısacası, bu tür çok yakın gözlemde ya salt USO gözlenir, ya salt Kurbağa Adamlar ya da Uzaylılar gözlenir ya da her iki unsur birlikte gözlenir. Dördüncü Türden USO Yakın Karşılaşmaları, kaçırılma olaylarını kapsar ve kendi içinde fiziksel ve ruhsal kaçırılma olayları diye ikiye ayrılır; burada Uzaylılar tanıkla hiçbir şekilde iletişime girmez, sadece kaçırılan insan üzerinde çeşitli incelemeler ve deneyler yaparlar; UFO literatüründeki Linda Cortile Kaçırılma Olayı (hatta Linda Napolitano Olayı olarak da bilinir), bu tür USO gözlemine örnek olarak verilebilir. Kaçırılma olaylarını yorumlarken çok dikkatli olmalıdır, çünkü istismara ve sahteciliğe oldukça açık bir alandır. Beşinci Türden USO Yakın Karşılaşmaları ise, fiziksel teması içersin ya da hiç içermesin (uzaktan telepati vb. yoluyla) Uzaylılarla ya da USOlarla bir tür mesaj iletimini, sohbeti ya da bilgi alış verişini kapsar. Kaçırılmadan farklıdır ve kendi arasında iki alt gruba ayrılır; fiziksel temas olayları (tanık USO ile kaçırılır ve Uzaylılar tanıkla bir şekilde kendisiyle konuşurlar) ve fiziksel olmayan temas olayları ya da afiziksel temaslar (tanık karada iken, okyanus altında bulunan USO ile iletişime geçtiğini öne sürer) gibi. USOlarla temas iddialarını (Contactee Claims) yorumlarken çok dikkatli olmalıdır, çünkü tıpkı kaçırılmalarda olduğu gibi, bu alan da istismara ve sahteciliğe çok açıktır. Bu tür USO yakın karşılaşmalarının tamamına yakını düzmece ya da kişisel psikolojik rahatsızlıklardan kaynaklanıyor olabilir. UFO literatüründeki Orlando Jorge Ferraudi Olayı fiziksel temas olayına iyi bir örnektir denilebilir (gerçekliği ise ayrı bir tartışma konusudur).
Çok önemli bir başka sorun da, USOların rapor edilebilmesi için mutlaka bir gözlemciye ihtiyaç olmasıdır. Çünkü, belirli bir yerde ve belirli bir yoğunlukta var olan USO aktivitesini, eğer hiçbir gözlemci görememişse, o zaman bu bilgiye hiçbir şekilde ulaşılamayacak demektir. Bu nedenle de, büyük bir bilgi kaybı olacağı muhakkaktır. Kaldı ki, bir tanığın USO gözlemi yapması da tek başına yeterli olmayacaktır. Çünkü USO gören kişinin ya da kişilerin mutlaka en yakındaki resmi kuruluşlara ya da UFO Organizasyonları'na gözlem raporunu bir an önce ulaştırması gereklidir. Üstelik, gelişmemiş ülkelerin çoğunda hala doğru dürüst bir UFO araştırma kurumunun olmaması, tanığın yapmış olduğu USO gözlemini gerekli yerlere ulaştırabilmesinin önündeki en büyük engeldir. Çözüm için öneri şudur: hemen her ülkede, çok iyi organize olmuş, etkin, geniş kitlelere hitap edebilen ve kolayca ulaşılabilen bir UFO araştırma kuruluşunun olması gereklidir. Eğer bu yapılamıyorsa, en azından internet aracılığıyla dünyanın değişik yerlerindeki UFOloglarla kontak kurarak (web sayfası ya da e-mail aracılığıyla), bazı ilginç USO raporlarını elde etmek mümkün olabilir.
Diğer önemli bir sorun da, denize düşen her nesnenin aslında USO olarak tanımlanıp tanımlanamayacağıdır. Çünkü, gökyüzünden sulara çok şey düşebilir aslında. Örneğin, meteoritler, uydu parçaları, füzeler veya roket parçaları, uçaklar, havai ya da işaret fişekleri gibi. Yani, gökten okyanuslara, denizlere, göllere ya da nehirlere düşen her nesne aslında USO olmayabilir (hatta, belki de gerçek bir UFO Kazasıdır; bu nedenle böyle olayların USO olarak sınıflandırılmaması daha doğru olacaktır). Çözüm için öneri şudur: öncelikle tüm USO raporları belirli bir data havuzu içinde toplanır; bunlar arasından açıklığa kavuşturulan dosyalar ya da gözlem raporları birer birer veri bankasından silinir; herhangi bir nedenle açıklanamayanlar (ya da gerçek USOlar ve Uzaylı raporlarını içerenler) dosyalar ise, bu data bankasında saklanmaya devam edilir.
Yine, yukarıdaki problemle yakından bağlı olarak, Identified Submarine Objects - ISO, yani, Tanımlanabilir Denizaltı Cisimleri adı verilen kavramın birçok nesneyi içerdiği, dolayısıyla USO olarak adlandırılan bazı nesnelerin aslında ISOlar olabileceği düşünülmelidir. Çözüm için öneri şudur: eldeki USO raporunu ayrıntılı biçimde incelemek ve mümkün olan her türlü olasılığı değerlendirmek gereklidir. Ayrıca, ilginç ISOların (Stealth Denizaltılar, Stealth Gemiler-Sea Shadow, Garip Görünüşlü Amfibik Çıkarma Araçları, Robot Balıklar-Balık Görünüşlü Yeni Denizaltılar, Yüzer Füze Fırlatma Platformları, Yüzer Oteller gibi) tam listesi düzenlenerek halihazırdaki USO gözlemi ile bir karşılaştırması yapılmalıdır.
UFO literatürü detaylı olarak incelenirse, göze çarpan gerçek şu olacaktır; USO raporları genelde İngilizce konuşulan ülkelerden gelmekte, bunların dışında kalan diğer raporların hatırı sayılır bir kısmı ise yine batılı ülkelerin vatandaşı olup da, dünyanın değişik yerlerinde ikamet eden insanlardan gelmektedir. Yani, eldeki USO datası yanlı veya yanıltıcı bir örneklemi temsil ediyor olabilir. Gerçi, burada etkili olan asıl faktörün, batı ülkelerinde UFOlojinin çok daha erken gelişmesi olduğunu söyleyebiliriz (hatta, buralarda Fransızca ve İtalyanca UFO çalışmaları bile azınlıktadır denilebilir). Çünkü, batıda, UFOlar konusunda çok daha fazla araştırma yapılmaktadır. Ayrıca, oralardaki UFO organizasyonları çok daha etkilidir. Bu yüzden de, dünya UFOlojisi genelde batı ağırlıklı, hatta Amerikan ağırlıklıdır denilebilir. Ama öte yandan, dünyanın diğer bölgelerinde yaşayan insanların yaptığı USO gözlemleri ya da USO araştırmaları, hiç şüphesiz UFO ve USO gizemine global bir çözüm getirecektir. Yani, bir anlamda UFO gizemine, evrensel açıdan ve tarafsız olarak bakmak çok daha mantıklı ve bilimsel olacaktır. Çözüm için öneri şudur: tüm dünyadaki UFO araştırmacıları veya var olan UFO organizasyonlarıyla internet aracılığıyla temasa geçilmelidir. Artık, ortak bir bilim dili haline gelen İngilizceyi iyi bilen UFO araştırmacılarıyla e-mail aracılığıyla temasa geçilmeli, ve böylelikle diğer ülkelerdeki (elbette okyanus ya da deniz kıyıları olan, gölleri ve nehirleri olanlarla) USO raporları elde edilmeye çalışılmalıdır. İngilizce bilen bir UFOlog bulunamıyorsa, o zaman internette bulunan ama yabancı dillerde (Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Portekizce gibi) yazılmış olan bazı USO dökümanlarını, Systran gibi çeviri programlarının yardımıyla % 70 - % 80 oranında anlamak mümkün olabilecektir. Yabancı dillerde basılmış olan belgeler, tarayıcı (scanner) yardımı ile bilgisayar ortamına aktarılıp, yine çeviri programlarının desteğiyle anlaşılır hale getirilmelidir. En sonunda, elde edilen tüm bilgiler bilgisayar ortamında depolanmalıdır.
USOlar konusunda eldeki kaynaklar çok sınırlı ve yetersizdir. Şu ana kadar USOlar hakkında yazılmış olan ilk ve tek İngilizce kitap, Ivan Sanderson'un Invisible Residents adlı eseridir. Bunun dışında, bazı kitaplarda ucundan kenarından USO konusuna değinilmektedir. Çözüm için öneri şudur: başvuru kaynakları açısından olaya, salt kitap açısından bakmamak, diğer bazı kaynakları da araştırmak çok önemlidir. Örneğin, USOlar konusunda yazılmış orijinal dergi makaleleri ile gazete haberleri, bilgisayar disketleri, cd-romları ya da dvd-romları, radyo ve TV haberleri, televizyonlardaki UFO belgeselleri, UFO kurumlarının hazırladığı UFO video filmleri ve belgeselleri, USOlar konusunda ulaşılması mümkün olan tüm askeri, resmi veya gizli belgeler ya da gemi kütük defterleri çok önemlidir.
USOlar konusunda en büyük handikaplardan biri de, bugüne kadar bu sorunun ya gazetecilik amaçlı ya da salt sansasyonel amaçlı olarak ele alınmasıdır. Çünkü, USOlar hakkında araştırma yapan bazı araştırmacılar, olayı saptırmış ve mantık dışı çıkarsamalar yapmışlardır (denizaltı uygarlıkları araçları, boyutlar arası varlıkların denizaltı filoları ya da Atlantislilerin denizaltıları gibi). Çözüm için öneri şudur: USOlar, her türlü ön yargıdan (destekleme ya da karşı olma) bağımsız olarak ele alınmalıdır. USOlar hakkındaki her türlü açıklama, inceleme ve bilgi dikkatle izlenmeli, ve sonuçta elimizde neyin olup neyin olmadığı çok iyi bilinmelidir. Ayrıca, analiz edilen bilgilerden tarafsız çıkarsamalar yapılmalıdır.
USOlar hakkında istatistiksel ve matematiksel data analizleri yapmak çok önemlidir. Bu USOlar ya da UFOlar konusunda, önümüzü görmemize yardım edecektir hiç şüphesiz.
Yani, matematiksel analizler yardımıyla, USOlar hakkında İstatistiki tablolar hazırlamak, bazı bilimsel hipotezler geliştirip test etmek ve yakın gelecekte USO Dünya ve Bölgesel Haritaları'nı ortaya çıkarmak çok önemlidir. Çözüm için öneri şudur: eldeki tüm USO raporları bir ana bilgisayarda toplanır; SPSS PC 7.0 ya da daha gelişmiş istatistiksel ve matematiksel paket programlar yardımıyla USO datası analiz edilir ve sonuçları yorumlanır.
Yararlanılan Kaynaklar:
Çeşitli İnternet Makaleleri.
Çeşitli Özel Notlar.
Bana Yazın
Her Hakkı Saklıdır © Copyright 1999, Sefer Murat AKSOY.
Geriye Dön